Sınır tanımayan bir beraberlikle yoğruluyorum,
Uykudaki memenin seğirmesiyle titriyor,
Yataktan kalmak için kapıya bağladığım ipe tutunuyorum.
Her şey uzakta, kadının dokunulmamış hatlarını andıran ay kadar uzakta.
Portmantoda asılı yağmurluk çaresiz, yaz gelmiş
Çaylar balçıkla dolu, erimiyor şeker taneleri
Küçük çivinin üzerindeki sineklik kadar gaddarım,
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta