Ey şanlı süvari vur son darbeyi
Sen hiç deme sakın daha var daha
Öyle bir vur ki sen indir gövdeyi
Sakın varmayayım gelen sabaha
***************************************
Ziyankar bir kulun cezası nedir?
Bu aksam hüzünle baktım yollara
Ruhumda hissettim duygularini
Gözlerim de yaşlar şu Üsküdar'a
Feda ettim senin arzularını
Serseriler gibi dolaniyorum
Dökülür katre katre masivalardan sular
Her damlada bin rahmet, her damlada bin ahenk
Ne güzeldir tutkulu yağmurlarda uykular
Sevdasına kavuşmak, düğün gecesine denk
*** *** *** *** *** *** *** *** *** *** *** ***
Bu yağmur beni sana ulaştıracak yağmur
Allah'ım meded eyle necat yok garabetten
Ruhum feryad ediyor şimdi şu sefaletten
Ne haldedir göreyim Halep'in diyarını
Baktımda figan ettim Osmanlı toprağını
Yokluk onu sadece mazlumlara sorarsın
Çok meta başa bela nasıl Allah'a varsın
Dört tarafı denizcik ey dünya nede darsın
Hayatım mezaristan beni toprak mı sarsın
Ey ölümlü kibirli akıllara zararsın
Bir nefes alsan boşa en sonunda düçarsın
ürpermeler korkular yokluğun hüzünleri
ölümsüz baharların hazana vuran yüzü
geçimsiz mevsimlerin uğrak hanında güzü
muhasara ederken matem dolu gökyüzü
ürpermeler korkular yokluğun hüzünleri
Ruhumun ahengini görüyorum taşlarda
Aldığım nefes kadar saf basamak, basamak
Bir genç kız hünerini işlemiş nakışlarda
Ya hazin bir son gibi, ya vuslatına varmak
Yürüsün ayakların varabilse menzile
Yürüyordum gök berrak bir Haziran gecesi
Gördüm sokak başında kaldırım dilencisi
Yanaştım ona doğru yavaşça usulcacık
Dizleri bükük bükük ağuşu bana açık
1992-1995 yılları arasında ki sırp katliamlarında şehit olan Bosna'lı kardeşlerimize!
Bir bayram sabahıydı
Tarihler bin dokuz yüz doksan iki
Dirilerin öldüğü ölülerin dirildiği
Hortlakların imana gelip
(Hürrem yıldız'a)
Hürrem'im bilir misin seherde uyanmayı
Umutlarına sızar gündüzlerin büyüsü
İşlerde hazan gibi ölü gölgeler süsü
Safi kalpli melekler haykırır bu duayı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!