Haydi gel dostum, Kıbrıs için iki biletim var
Kumarın hası orada oynanıyor duydun mu
Haberin yoksa öğren işte, Kıbrıs’ta kumar
Güzel oynanır, hem de en gizli artırmalarla
Lobilerin bu kesifi taşıyamayacağı kadar
Doğu Akdeniz’de lacivert suların prensesini
Görüp tanı, sen de çok beğeneceksin
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Haydi gel dostum, Kıbrıs için iki biletim var
Kumarın hası orada oynanıyor duydun mu
Haberin yoksa öğren işte, Kıbrıs’ta kumar
Güzel oynanır, hem de en gizli artırmalarla
Lobilerin bu kesifi taşıyamayacağı kadar
Doğu Akdeniz’de lacivert suların prensesini
Görüp tanı, sen de çok beğeneceksin
Kendine özgü mazisiyle, bakirliğiyle
Cömertliğiyle bu adaya tam gitme zamanı
Kuzeyinin karamsar iklimlerine aldırma
Yangınları hep sesizce içten, birikimli fay gibi..
Güneyinin erken doğan güneşinden iyidir
Oyuncakları çok, zengin çocukları şımarıklığında.
Şehvetin masumiyete karışıp dinlendiği gölge
Özgürlüğü çağrıştıran, sanal santral ağlarının
Ada şartlarına, sınırlarına hükmedemediği aşkı
Hürriyet caddelerinin şenliklerinde bulacaksın
Kumar makinelerinin kol, zar sesleri arasında
Emekli ecnebi maskesi altında, para babalarının
En nefis yağlı tablolarla konakladığıdır bu bölge.
Herkesçe dudak arası beklenen o tek kelime
Yakıp kavururken susuz, suyla çevrili gönülleri
Kurşunlamakta yeni palazlanmış tüm yavru kuşları..
Güzellik tacının devasal ışıltısı mahmurluğunda
Yeşil gelinlikle davul zurna sesleri arasında
Kına gecesinin uyukusuz ağırlığında beklemekte
Dümen kurmaylarının bitmeyen pazarlıklarında
En tuzlu mavi, en acı yeşil, en kara al burada
Dorukların kar beyazı, bahislerin en kar karı da burada
Ey dostum biz de kumarda kazanacagız göreceksin
Donelerin hazırlıkları tamamlandı, bekletmeden gel...
En zevkli kumar, ada sularının turkuvaz köpüklerinde...
Çan sesleri, ezan yankıları sesteşirken oynanır
Kıbrıs'ta güzel kumar oynanır...
bir çok yuvanın söndüğü kumar illetini,şiirinizde güzel işlemişsiniz tebrikler,,
Gülşen kardeşim,şiir güzel Kıbrısı en ekstrem tarafından tanıtıyorsun.Sen demesende o müptelalar o yolları iyi bilirler.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta