Kıbrıs Güneşimiz Olsun Şiiri - Turgut Çakır

Gök yanar alaz alaz

Elleri ayakları toprağa gömülmüş çocuklar
Uzanmış sırtüstü bedenleri
Gök yanar alaz alaz
Çocuklar analar babalar üzgün
Bir daha uyanmayacak uykunun yüreğinde
Ölümün sonunu bekler
Gözler konuşur bir sabah vakti
Avuçlar yanar güneşten gönüller yanar
Bir sabah vakti
Toprak yanar alaz alaz
Derin bir karanlık martıların yüreğinde
Ak ışıklar mavilerde yiter
Kucak kucak öpüşen Türklerin gönlünde
Deniz ağlar, gök ağlar, bülbül ağlar
Bir umudun bir bekleyişin öfkesinde durur zaman
Ufukların rengine bakıp karanlığı aralar.

Akşam karanlığında yaşama sevinci

Ufuklarda karanlığı aralayan ışıklar
Karanlık bulutların rengine ulaşır
Ağarmış saçların soluyan dudakları
Yaşamın yüreğine su getirir
Lacivert gözlerde gölge
Issız kıyılarda dalgaların ezgili sesi
Özgürlüğü anımsatır
Beyinlerde düşünceler gizlenir
Durulan denizin yüreğinden bir akıl geçer
Gözlerimizde çakmak çakmak yangın
Akşam karanlığında dolunay ışıkları
Umudun sevinci olur.

Gözleri var özgürlüğün

Gözleri var özgürlüğün
Elleri var
Kuşlar türkü söyler yeşil bahçemize
Sıcak bir umut mavilere durur gülleri dolaşır
Kapıdağı’nda doğan güneşin görkemli bakışı
Yeşilin ardından gelen mavilere açılır
Yanıbaşımızda girip çıkan arıların türküsü
Bir yapraktan bir çiçeğe yaşamı götürür

Maviler ortasında güçlü varlık

Allaşan bir renkti bu gözlere dolan
Maviler ortasında güçlü varlık
Özgecil bakışların ortasında Kıbrıs
Tanrılar egemenliği var burada
Laleli Çeşmesi’nden akan suda bir güç
Hazreti Ömer Türbesi’nde güçlü varlık
Lefkoşe sokaklarında Atatürk
Çakmak çakmak yanan gözlere ışık olur.

Cafer Paşa yerinden kalkmış

Cafer Paşa yerinden kalkmış
Bakmış ki torunları suyundan içer
“İçin begler, için bu özgürlük suyudur
Bu enginlere sığmayan Türk’ün suyudur, için!
Utku bu sudan içenlerindir,”demiş.
Ve Canbulat Burcu’na dikmişler albayrağı.

Barış güvercinleri uçuyor

Barış güvercinleri uçuyor
Pırıl pırıl bir gök altında
Türk’ün gücü evreni aşıyor
Zümrüt gibi yeşil var gönlünde
Aşıyor denizleri, Beşparmak Dağları’nı
Söylüyor barışın, özgürlüğün türküsünü
“Dağ başını duman almış
Gümüş dere durmaz akar
Güneş ufuktan şimdi doğar
Yürüyelim arkadaşlar.”
Şimdi dudaklarda vatan türküsü
Gözlerde sevincin öyküsü
Dallarda kuşların bitmek bilmeyen sevdası.

Türkiye’de doğan güneş

Türkiye’de doğan güneş
Kıbrıs’a eğilir
Marmara’nın o ak köpükleri
Kıbrıs’ın yüreğini dolaşır
Erdek’te bir çocuk eli açılır mavilere
Tuzlu suyun serinliğinde bulur sıcaklığı
Girne’de bir çocuk eli
Çakıl taşlarına yazar özgürlüğü
Düşünceleri vatanın gönlünü dolaşır.

Asmalardan toprağa su yürür

Asmalardan toprağa su yürür
Ağaçlar kımıldanır dalları gülümser
Denizin ak köpüklerinde bir sevinç görülür heey
Dumanı tüter yine bacaların
Yeniden doğan çocukların, büyüyen insanların
Gönlünde al bayrak dalgalanır
Sürülmüş toprağın sıcak nefesi
Çakmak çakmak yanan gözlerin özlemi olur
Dalgalanan bayrağımın kutsal bakışı
Türk’lerin simgesi olur
Çalışan insanların alın teri
Ekilmiş tarlaların yüreğine dökülür
Sancak gibi açılır özgülük gülü
Lefkoşe’de doğan güneş ışık ışık saçılır
Yeniden filiz sürer ağaçlar büyür, çocuklar
Çehrelerde yepyeni bir akıl bırakır
İki güvercin yan yana uçuşur gözleri zeytin
Kanatları ak göğsü barışın simgesi olur

Denizi gördün şimdi oğlum

Avuçlarına aldığın su deniz oğlum
Bak mavi gözlerinle mavilere
Sonra gir denizin yüreğine
Gir ki seslensin Girne’den, Magosa’dan çocuklar
Sonra gün insin sandallardan
Avuçlarına aldığın su deniz oğlum
Bak Marmara’nın gözlerine
Bak Avşa’ya
Bak ki martı kuşları selam getirsin Girne’den
Bak oğlum güvercinler dizi dizi olmuş
Turnalar bayram yapıyor
Gir korkusuzca denizin yüreğine
Öp vatanın yüreğini özgürce.