Enaniyet gösterip, tevazuyu boşama
Buzul kefen kaplıdır, zirve denen aşama
Mütevazi toprak ol, sevgi denen tohuma
Eteklerdir yeşeren, hayat veren yaşama
Kendini Himalaya, alemi görme çukur
Şu gördüğün alemde, her kez aczini dokur
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Okuyan her insanın kendine çıkaracağı derslerin olduğu bir eser. Kendi merkezimizden yukarılara, yönetenlere idarecilere kadar herkese bir gönderme ve hisse var.Tebrik ve Selamlarımla.
Çok güzel ve anlamlı şiirini haz alarak okudum yüreğine kalemine sağlık yürekten kutluyor tam puanla ödüllendiriyorum kalemin daim ilhamın bol olsun saygılar
İşte uykudan uyandıran, insanın; kim,ne olduğunu yüzüne vuran. Olması gerekeni inceden ince aktaran bir şiir. Alkışlıyorum. Saygılar
beğeniyle okudum güzel şiirinizi, yüreğiniz daim olsun, sağlık ve esenlikler diliyorum, tam puan + ant.
selamlarımla
ÜSTAT, ÇOK GÜZEL BİR ANLATIMLA KENDİNİ YÜKSEKLERDE GÖRENLERE BİR DERS OLMUŞ. TAM PUAN GÖNÜL SAYF.DA .. SELAM VE DUA İLE.
şair; okuyucusuna ve topluma mesajlar da vermelidir.
ve her zaman olduğu gibi bu güzel şiirinizde de çok anlamlı mesajlar buldum Üstadım.
tebrikler ve paylaşım için de teşekkürler.
sağlıcakla kalınız. Ö.Osman AVCI
anlamlı ve değerli bir çalışma tebrikler üstadım,saygılar..
Bu güzel çalışmanızdan dolayı sizi yürekten kutluyorum tebrikler
Bir katre nutfe idi, varlığın hilkat geni
Unutma ki! topraktan, giydin bu latif teni
Sendeki bu emanet, miri malı sayılır
Kibir kostümü ile. tard edip kılma şeni
Şu gölgenden ibret al, hiçliğini kuşandır
Senin benlik iddian. cürümünü aşandır
Nice Nemrutun başı, şimdi kaldırım taşı
Asıl gerçek sermayen, yüreğinden taşandır.
emeğinizi kutluyorum....düşündürücü bir çalışmaydı ...tam puanımla antolojimde .....
Üstadım; gene mükemmel
bir şiir yazmışsınız, bugun
burada yine sizlerden bahsetmiştik,
Bundan önceki şiirlerinizin güzelliği
harikalığı hakkında idi, bir de baktım ki
yine o güzel şiirlerden birini görmüş
oldum.. Tabi candan tebriklerimi sunuyor,
selam ediyorum.
Bedri Tahir Adaklı
Bu şiir ile ilgili 18 tane yorum bulunmakta