Yiğit er’e kibir, güzele naz yakışır
Sevdalanmış gönüller, şehla şehla bakışır,
Ak gerdana çifte sarma, altın toka yaraşır
Zümrüt küpeyide taktımı, gerdan kırar oynaşır.
Sürme rastık altından, ela gözler parlıyor
Kime kızmış böyle, kara kaşın çatıyor,
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman