KIBATEK otağında tüm bayraklar asıldı
Onuncu yıl gururuyla  İzmir’de toplanıldı
Türkçe atan yürekler koşup koşup geldiler
Her biri milletinden sevgiler getirdiler
Kıbrıs Balkanlar Avrasya el ele verip tutuştu
 
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir  ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...  
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Devamını Oku
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Özü bir sözü bir ayrı olsa da yürekler
Dilerim gerçekleşir tüm yapılan dilekler
Birbirimizden habersiz yılarca yaşamışız
Aynı dilde haykırmış farkına varmamışız
Yüreğimiz Türkçe konuşup Türkçe yazacak
Birlikte gönül bağı katlanarak artacak
Bu güzel birliktelik tek yürekle birleşti
KIBATEK otağında inandım ölümsüzleşti
Ne mutlu size ki, böyle bir etkinliği yaşamış ve onu şiirleştirmişsiniz.
Kaleminizi ve yüreğinizi selâmlıyorum.
Muhabbetle.
Ne bu güzel toplantıyı duymayanlar da sizin şiirini okurken tanımış oldu... saygılar sunuyorum
DİLİNİ VE DİNİNİ YİTİREN BİR TOPLUM İFLAH OLMAZ.
NE MUTLU DİLİMİZE SAHİP ÇIKANLARA.
DİNİMİZİN SAHİBİ ZATEN RABBİMİZDİR.
DEĞERLİ ÜSTADIM;
ÜLKE İÇİN ÇARPAN YÜREĞİNİZ HEP VAR OLSUN.
TEBRİKLER.
SELAM VE DUA İLE.
Kıbatek
KIBATEK otağında tüm bayraklar asıldı
Onuncu yıl gururuyla İzmir’de toplanıldı
Türkçe atan yürekler koşup koşup geldiler
Her biri milletinden sevgiler getirdiler
Kıbrıs Balkanlar Avrasya el ele verip tutuştu
Türkçe’nin verdiği heyecanla buluştu
Yılların özlemiyle sarıldık birbirimize
Öykü ve şiirlerle tutunduk dilimize
Birbirinden değerli birçok yürekle tanıştık
Yabancılık çekmeden hemencecik kaynaştık
Özü bir sözü bir ayrı olsa da yürekler
Dilerim gerçekleşir tüm yapılan dilekler
Birbirimizden habersiz yılarca yaşamışız
Aynı dilde haykırmış farkına varmamışız
Yüreğimiz Türkçe konuşup Türkçe yazacak
Birlikte gönül bağı katlanarak artacak
Bu güzel birliktelik tek yürekle birleşti
KIBATEK otağında inandım ölümsüzleşti
Ünal Kar
Değerli dost Ünal Kar ! O dört günü ne de güzel özetlemişsiniz...Güzel İzmir'imizde sizin gibi değerli dostları ağırlamaktan şeref duyduk...Kentimizin sokakları salonları ve bizler sizleri tanımanın onuruna eriştik,şiir gibi bir onuncu yıl...Sizler ve güzel Türkçemizi bayraklaştıran güzel gönüllü dostlarımızla daha nice nice on yıllara...
Teşekkürler,kaleminize yüreğinize sağlık...
MARTI
Güzel yüreğinize sağlık,değerli Ünal bey çok onurlu bir şiir.
hocam tebrikler kalemişne saglık yüregin dert görmesin saygılarımla yıldırım şimşek
Kutluyorum sn.Kur..Türkçemize sahip çıkmak hepimizin görevi..Bir İzmir'li olarak etkinliğin bu güzel şehrimizde yapılmasıda beni mutlu etti..Saygılarımla..
ne güzel kıskandım yoktum diye kutlarım yüreginis saygılarımla
Böyle güzel bir ortama katılamamak beni çok üzdü , dilerim bundan sonrakilerde bu birlikteliğe katılma şansını elde ederim ....Paylaşımınız için teşekkürler.....
Oooofff seneye hiç bir etkinliği kaçırmıyacağım ..Fizan da olsa gideceğim... O kadar güzel anlatmışsınız ki, kaleminiz hiç susmasın ..
Bu şiir ile ilgili 33 tane yorum bulunmakta