Ben ne yollar yaptım ki siz çok derin uyuyordunuz
Sessiz geçtim köyünüzden şahit buna köpeğiniz
Tarlada da gördüm sizi çok çalışıyordunuz
Nerede karşılaştıysak bulutluydu gözleriniz.
Aştım yaman dağlarınızı, indim şehrinize
Akşam üstüydü hatırlayınız ekmek kokuyordu
Buram buram her eviniz yaptığınız elinizle
Her evden gizli bir göz sanki bana bakıyordu.
Bir çay içtim oturdum derme çatma kahvenizde
İlk çayın parasını almadınız benden dediniz
Sanki bir sırrı saklar gibi mahçup halinizde
Kimbilir ne acılar ve dertler biriktirdiniz
Bulutluydu gözleriniz lakin gülerdiniz hep
Siz gülünce sanki gülerdi bana çayır ova
Çok masum gülerdiniz hem de yokken hiçbir sebep
Yokken sebep düşünürdüm ben nerdeyim nerde yuva.
Otelinizde de kaldım ekşi kokardı bazı
Dinlerdim sabah ezanınızı hüzünlenirdim
Derinden derine kıpırdayan bir garip sızı
Yorgun gözlerimde yaş olur kederlenirdim
Siz beni bilmezsiniz tanımazsınız görseniz
Oysa ne kadar isterdim kapınızı çalmayı
Kör bir gece vakti evinize buyur etseniz
Buyur etseniz beni hazırlayıp yer yatağı
Kılıfı dantelli yastığa koyunca başımı
Gaybın bilinmezliğinde yok olsa şu bedenim
Unutsam hemen oracıkta adımı yaşımı
Yeni bir doğuş içine girse yıpranmış benliğim
Gidecek yolum olmasa artık tükense menziller
Son durak bu desem ve uyusam huzurla rengarenk
Bitti desem bitti bu işkence dolu sürgünler
Herşey yerli yerinde olsa ve herşeyde ahenk.
20/12/2002
İlhan DallıağKayıt Tarihi : 21.9.2003 05:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!