Kulağımda bir gece böceği uğultusu,
Sadece ben varım ve gece…
Yıldızlar bu gece kayıp,
Dinliyorum kara göklerin sesini.
Ne çok şey anlatıyor bu gece,
Örtülü bir hayat…
Buruk bir hava soluduğum…
Hayat hiç olmadığı kadar soğuk…
Camlarım şimdilerde buğulu,
Tıpkı gözlerim gibi…
Odamın neşesi seninle beraber göçüp gitti…
Turuncu karton hiç bu kadar öksüz değildi,
Bu şehri bazen susturmalı,
Tarafsız bir sabah neşesiyle...
Hayra yormalı artık,
Mesela eylül düşlerini,
Çatlayan toprağı,
Kayan yıldızı,
Her gece bir çığ düşer gözlerime
Yüreğimden sessiz bir çığlık yükselir
Kimseler fark etmez
Yıldızlar eşlik etse de geceme
Bir ben kalırım bana
Birde silinmiş bir geçmiş
Uykuları kaçmış bin azapla sineden kopup gelen cümlelerimin,
Sallasam noktamın gölgesinde, yatırsam koynuna düş beşiklerimin.
Masallar anlatmaya kalmasam, yalan işitmese önünde gözlerimin.
Dindirir mi doğmak bilmeyen arsız hecelerimin mola sancılarını.
Tarifi olmaz sancıların, içimdeki yanardağın sönemeyen korlarının.
Nerdesin,
Yolumda kesik başlı güller,
Dursam olmaz, gitsem olmaz…
Nerdesin,
Zorla zapt edildi ruhum,
Gözüme uyku girmediğinde hatırlıyorum,
Yakılan yıkılan ne varsa.
Bir kızdığımda anlıyorum,
Kaybedecek nem kaldıysa.
Donuklaşıyor ya gözlerim,
Bir yiten daha var özümde.
Biz ki insanların kaşına gözüne karışacak kadar müslüman,
Biz ki kibirle doğrunun ölçüsünü kaçıracak kadar hassas,
Biz ki kırıp dökerken af dilemeyecek kadar kararlı,
Biz ki doğrunun gölgesinde hakikatı taşlayacak kadar mert,
Biz ki emanete hıyanet edecek kadar dürüst,
Biz ki alemi kasıp kavururken vicdanla ters düşeniz..
insanın yanılgısıdır hiç kurumayan ırmak,
şeffaf oluşundandır gelince tanımamak.
güneş görmemiş çocukları uyandırdık,bak!
simaları geceden kara yine de gözleri berrak.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!