Söyle gelişini bana, bileyim
Nolur esrarını hem öğreneyim
Şifa diye gözlerime süreyim
İçeyim kanarak kevserim seni
Bir taş bebeğinden zuhura geldin
Bilmem nasıl katı taşa yol deldin
Kevser denen ırmak elbette sendin
İçeyim kanarak kevserim seni
Akıp gider, karışırsın ummana
Daim hamdedersin yüce Subhana
Benide al götür ulu sultana
Rehber kabul ettim kevserim seni
layık değil dudaklarım deymeye
Eğilip doyunca senden içmeye
Varmı imkan içmeyince geçmeye
Arsızım, içerim kevserim seni
Menbaın cennettir şüphem yok andan
Katren için değer geçmeye candan
Dilerim kurtulmak şöhretü şandan
Kanarak içmekle kevserim seni
Susamaz bir yudum senden içenler
Efal, sıfat hem zatından geçenler
Eminim hak ile sırrın seçenler
Tadanlar zevk ile kevserim seni
Nice gafil zümre geldi başına
Oturup diledi şifa, taşına
Bakmadılar gözlerinin yaşına
Bilmediler sırrın kevserim senin
Cümlesi varlıkla gelip gittiler
Nedir bu muamma hiç bilmediler
Dertlerine deva talep ettiler
Tabip zannettiler kevserim seni
Unuttular Hakkı, düştüler cehle
Şifa umar iken, giridiler derde
Kapamış gözlerin binlerce perde
Görmediler asla kevserim seni
İçer Ziya seni Allah diyerek
Kalbini ağyardan temizleyerek
Efal, zıfat, zatın hep birleyerek
La değil, illada kevserim seni
5 Temmuz 1961
Ömer Ziya SoyyiğitKayıt Tarihi : 28.3.2006 19:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!