Takvim henüz asılmışken duvara,
Uludağ’dan farkın yoktur hiç senin.
Tipin bıçak gibi açar hep yara;
Kevenkırı belin’ aşmak güç senin.
Çağırırsın Toroslar’dan gel diye.
Coşkun akar Söğüt suyun sel diye.
Tutunacak dal ararım el diye;
Yola düşsem günah senin suç senin.
Bulunmazsa hemen kuytu bir köşe,
Yamaçlardan saldırı var peş peşe.
Dönüştürme hayalleri zor düşe;
İnsaf eyle kervan senin göç senin.
Sordum sual ettim yokmuş imanın.
Eksik değil yüce dağda dumanın.
Un elenmiş eleğinden zamanın;
Erken yaşta beyazlaşan saç senin.
Ders almışsın gaddar şahı hocadan;
Anlamazsın tatlı dilden, ricadan.
Öfken olmuş seni böyle kocatan;
Yıllar yılı tek hayalin öç senin.
Yazın keven verdin; kışın da kefen.
Desem yalan olmaz doğrudur kefe’n.
Sitem etsem bile fazladır seven;
Başın diktir; şahikada taç senin.
Kayıt Tarihi : 4.2.2010 10:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)