Esîr-i Âşk'a pinhan idir iftihârım
Demsiz taşa cûdâ idir giryânım
Beti benzi akmuş cevr-i hûn-ı rûhum
Efgânım bile hafîf gelir gâfîl tabına
Tevzi edilmiş hisler;
yerini varoluşun ıztırâbı ile doldurduğunda,
çıban kalmış bir şîrpençeye benzer mahiyeti daima.
Birinin âleyhine etbâ olan hissiyâtlar;
huzzâra tanındığında
Ben idim daima o kâbuslarda gezen İblis,
Ne aşikâr,ne de itaâtkâr olan.
O diyârlar benim ganimetim,
En sonunda hiçlikten bir yâd bile olamayacak olan.
Bu dilhûn-ı merd idi figân eyleyen
gayr-ı mecâle erişemeyen
Kendini mel'un sabî zanneder
rûhunu kabzeylemek ister
Sensin saadeti aklımda hıfz eylettiren,
Ben idim benliğime mütenasip gelemeyen,
Sensin bu rûhun kaditini özütleyen.
Mıh veş dil-i yârsın ki,
Kılıç veş müteessir'imi tezeyyün edersin;
Ârâm ne vakittir beklemek
Sanki güzer eylemez bu mütedd saât
Bî-iştibâh mareke yeri gibi kamû rûhum
Hemîşe yawlak idi cihânın adâleti
Nehr-i gâm vü zâlim sandım masûmiyetini
Velev ki hâl ü âfir sandım suâlsiz vaziyetini
Affım ola ki döndüm âb-ı ahmerim ile dest-i sûretine
Abdestsiz ola ki devr-i erbab yumsun hakikâtini âhengine
Everytime I feel that I'm deprived of any affection;
Unquestionably, I always aspire to be exposed of thy denegrated delicacy.
Desecration was my loyalty abducted by the ones who hath not affectionated me.
Fearfully, it was thingy wait to be the truth imminently...
What if I am not th' beloved offspring of this world's poltroon womb?
Ezhâr-ı bahar misâli idi bu pâk cân
Sâfi idi ser-te-ser ağzından dökülen lügatlar
Revân-ı tabîat mürde bir yadigâr idi onun için
Masmâî âsmânın sessiz rüzgârına âşık idi
Lerzân ü girîzân yalnızlığa ilticâ ediverdi;
Sessizliğin acısı diner mi rûhumda hele?
Sanki köşelerde bir yerde sızlayan şûrumda.
Tutacan hele sanarsın,yakalanmaz titreyişi,
Sevimsiz çenem bile marûz duymaya o gâib neşeyi...
Sahte gelir ahbabın sıkı olmayan iltifâtı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!