- I -
Günde bir kez hızlı adımlarla bakkala gidip acil ihtiyaçlarını görür dönerdi kadın. Evden çıkarken aldığı yemek artanlarını ve hazır yemleri de yanına almayı unutmaz, öncelikle sokağa çıktığı anı bile ezberlemiş onu bekleyen kedi ve köpeklerini beslerdi. Zamanla öyle olmuştu ki hayvancıklar götürdüğü yemeğe bakmadan onun ardı sıra bakkala kadar gelip onun alış verişini bitirip onlarla sohpetini ve sevmesini bekler, evine kadar eşlik ettikten sonra dönüp yemeklerini yerlerdi.
Komşuları bir türlü alışamamıştı bu hale. Kadın onlara en fazla bir selam veriyor, dakikalarca hayvanlarla sohbet ediyordu. Deli miydi ne? Evine de gitmişlerdi defalarca. Gayet hoş karşılıyor, ikramlarda bulunuyor ama konuştukları konulara katılmıyordu. Sanki onların sohbetinde sağır oluyordu. En güzel kıyafetlerini de giyseler, en paspal halde de olsalar tavrı değişmiyor, ne bugün çok hoşsunuz, ay bu bileziği kaça aldın? diyor ne de 'neden böyle bakımsızsın kız falan yerde ucuzluk başlamış gel bir gün gidelim sana da bir şeyler bakarız' diyordu. Sanki kördü. Ailesiyle, akrabalarıyla ilişkilerini çözmek için o kadar kaynanalarından çektiklerini, görümcelerinin yaptıklarını, kocalarının huysuzluklarını anlatmışlar, ondan tek bir kelime alamamışlardı. Konu açılınca kadın mutfağa gidiyor mecburen kendi aralarında konuşup dönüşünü bekliyorlardı. Biri bir gün dayanamayıp:
- Sizin kayınvalideler nasıldır? deyivermişti. Kadın bir an duraksadı rengi sarardı ve:
- Ben nasılsam onlarda öyle! dedi.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
güzel bir sorgulama tebriklerimle
BU ŞİİRİ BİR SÜPER MARKETE BENZETİYORUM NEDEN DERSEN İNSANA NE LAZIMSA MEVCUT EMEĞİNE GÖNLÜNE SAĞLIK.
Hayvan sevgisi yüreğine işlemiş bir doğasever öyküsü okumanın mutluluğuna vardım.
Anlatım güzel ve hatasızdı.
Hayvanseverleri hep insanlardan uzaklaşmış tipler olarak algılıyor insanlar. Halit Refik'in Köpekler adası filmi de böyle bir konuyu işliyordu. ben tam tersini düşünüyorum. Kalbinde hayvanlara karşı sevgi besleyen insan , insanları da çok sever. Hikayenizin güzel bir mesajı da vardı. Maalesef insanlar hayvanlardan daha fazla nankör oluyorlar.
Tam puanımla kutlarım.
Yaşama değin çok somut bir gerçeğin ,bir toplumsal sorunsalın eleştirisi öykü aracılığıyla yapılmş.
Az gelişmişliğin yoğun olarak yaşandığı tplumlarda bu davranış biçimlerinin evrimi kolay değildir.
Böyle olunca da bir karşı cins merkezinden kategorize yapılıyor her şey..
Kedi,köpek...erkek..Bir üçüncü seçenek yok..
Galiba; haklısınız.
Bir durum öyküsü olarak beğeniyle okudum çalışmayı.
Kutluyorum.
Anlam ve anlatım olarak oldukça başarılı bir çalışma olmuş...Verilmek istenen mesaj bakımından kutluyorum...Yüreğinize ve emeğinize sağlık...Tam puanımla listeme alıyorum bu güzel öykünüzü...
DAHA EVVELDE OKUYUP GÖRÜŞ BİLDİRMİŞTİM.HERHALDE SİLİNMİŞ.ÇOK BEĞENDİM,ÇOK GÜZEL BİR ANLATIM,DURMAK YOK YAZMAYA DEVAM,ŞİİR VE ÖYKÜLERİNİN TİRYAKİSİ OLDUM.SEVGİLERİMLE
ÇOK GÜZELDİ NURHAYAT HANIM. GÖNÜL DOLUSU TEBRİKLERİMLE. SELAM VE SAYGILARIMLA...
merhaba,
mesaj veren çok güzel bir kurgulama..
belki de yaşantımızın bir çok noktasında başımıza gelen olaylar dizisinin aydın sözlerle anlatımıdır bu öykü..
kutlarım.
saygılarımla.
erkeklerin çoğu peşimizde salyalarıyla dolanıyor. Sen söyle şimdi; ' ben hangisine selam verip hal hatır sorayım? Hangisine pisssst, hangisine hoşşttt diyeyim? '
:))))) çok anlamlı çok. Nurhayat hanım bu güzel öykü için çok teşekkürler.
Bu şiir ile ilgili 38 tane yorum bulunmakta