Fırtına kuşuydu sabahı huzursuz kılan
Dik yamaçlardan omzuma düşen çöl
İklimi havaların ayaz sıkıntısı kehribar
Derine saldığım bakracın gölgesi bak
Tutsam elimde kalacak çırılçıplak ayla...
Kestim ırmağın uzun saçlarını şiirle
Kandırdığım aşkın dekoratif yanlışını
Gelip geçeler takalar uyandırdı beni
Başka suların tulum çığlıklı havasında
Bir Frigyalı gibi sevdim seni belki de
Asurlu tüccarın sarraf gözleriyle tutuldum
Kral yolunda Lidya ülkesine çıkan dip
Akıntılarda Hititçe konuştum hiç kimse
Kimselerden öğrenmemişken alfabeyi
Yörük edasıyla bir Megrel gibi durdum
Karya lehçesiyle balıkların karşısında
Böyle sevdim seni çivi yazısının dilinde
Tulum sesi, düş suyu sofralarında bir
Tek ortancalardı ikimizi bekleyen sürpriz
Yağmurları çıkartabilirsek eğer sandıkta
Biriktirdiğimiz tehlikeli masallardan
Oysa koşmayı öğrenmiştim
Daha dün kaldırımlarda
Bir balığın dağ gölgesiyle
Şimdi yürümenin şaşkınlığı
İçersinde çocuğun gözleri
Yanıyor çakmak taşından
Yonttuğum yenilginin avazı
Al götür kapalı kapılarını
Yangınlarını bırak yanılgıya
Akranlarımın karlı fotoğrafına
Yazılan erguvan şimdi
Bir dağın kumcul öyküsünde
Bir kekliğin beklentisini
Yazardı yosunlu kayalara.
Kayıt Tarihi : 10.1.2019 23:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!