Akreple yelkovan misali kovalardı zamanı,
Geçmiş günleri dakikalara böler öyle severdim.
Küfür edilesi kaybedilmiş savaşların, çiçeklerini getirirdim.
Baş ucunda bekler yastığınla oynayışını izlerdim gizlice.
Gör isterdim beni,
Nefesin nemlendirsin diye dünyamızı bulutlardan gizlerdim,
Göz yaşlarımı usulca şişeler yıllandırmak istemiştim aşkımızı.
Ufka doğru bakan dudaklarının sahibi, üç beş kelimenin mutlak hakimiydim.
Birazda nefesinin komik buhranı, sigaranın acımasız dumanı olurdum.
Hatırlar mısın?
Sırf gül diyerek kendimi tutamaz, burnunu öperdim
Dolmuşum gelmişine, geçmişine,
Hani kestanelerim derdin severdin onları,
Hayal kurardık sobada kestane yaparız, yapmalıyız derdin.
"-Ne soba kurabildik, ne kestanelerimiz oldu."
Peki hayatın anlamı bu muydu?
Bu yani ufka uzanmış hayalleri baltalamak, azarlamak.
"-Hatırla defol git demiştin, demiştim"
Ne sen gidebildin, ne cümlelerim sana geldi, peki ya ben?
"-Evet, ben."
Şimdi araftayım, bahçe sulayıp fidan dikiyorum.
Belki yağmur olur yağarsın, çiçek olup açarsın diye.
Biliyorum ne yağmur olucaksın nede çiçek,
Hayallerle yaşamak suçmuş gibi bakma bana,
Kaybedicek çok şeyim vardı kaybetmekle kaldım
Seni değil kendimi kaybetmişim bulamıyorum, tutunamıyorum.
Oysa ne istemiştim senide kendimde kaybetmeyi.
Bazen sadece üzgünüm demekle yetiniyorum,
Tamam biliyorum yetmiyor, yetmesini bekleme,
Senin kahramanın olmadım kahramanım olmadın…
Üzgünüm Oldun!
Sadece Üzgün.
Kalmadı işte sana dair hiç bir şey.
Kırıp döktüğün vazolar, aynalar, kalpler.
Avuçlarımdaki cam parçaları,
Birazda kan kokusu sardı etrafımı.
Ruhunu vaftiz eden ben yokum artık,
Yaşlandım, yaşayamadım.
Bekliyorum ölümü, yine sensizim.
Üzgünüm.
Tolga CanarslanKayıt Tarihi : 4.1.2014 13:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!