Kestane Kebap Şiiri - Erdoğan Karagöz

Bir hayalet belirdi
Caddenin köşesinde ,
Sonra bir kestaneci
Hayalet geldi, oturdu kaldırıma
Kestaneci geldi, çömeldi hayaletin yanına
Bir kadın çıktı karşı evin penceresine
Ağzında sakız
Gönlüm diyordu kadın, çöl gibi ıssız
Bedenim diyordu kadın, yalnız, yapayalnız
Bir kuş geldi, kondu kadının başına
Bir adam geldi, durdu kadının karşısına
Adam, önce kadına baktı, sonra yola
Kestaneci seslendi, önündeki kalabalığa
Kestane kebap, yemesi sevap
Penceredeki kadın işveli, kıkırdadı
Ya sevişmesi ?
Kestaneci daha bir gürledi
Kestane kebap, yemesi sevap
Kadın daha bir işveli
Ya sevişmesi ?
Kadın kafasını kaldırdı gördü adamı,
Kadın adama süzüldü
Adam kadına çözüldü
Kestaneci hala bağırıyordu
Kestane kebap yemesi sevap
Kadın işveli seslendi
Ya sevişmesi ?
Kadın, adamın gözlerinde büyüdü
Adam, kadının içinde yürüdü
Kestaneci bağırıyordu
Kestane kebap yemesi sevap
Kadın, işveli, soruyordu
Ya sevişmesi ?
Hayalet, vedalaşıp oturduğu kaldırımla
Yürüdü, ucuz bir şarabın mantarına
Bir mantara eklenince, bir mantar daha
Hayalet haykırdı, kestanecinin önünde duranlara
Delikanlıyım ulan ben, delikanlı
Evet öylesin der gibi birkaç kişi, hayalete baktı
Mutsuz olmalı ded,i biri diğerine
Şanssız dedi belki, bir başkası öbürüne
Delikanlıyım ben diyordu hayalet, delikanlı
Kadın, adamı kapıda karşıladı
Üzerinde bembeyaz bir elbise vardı
Yakası açık, Eteği kabarık
Kadının çıplak kolları, adamın boynuna dolandı
Kapı kapanırken öpüşen iki gencin üzerine üzerine
Acıyan gözlerle baktı bir kaç kişi hayalete
Kadın adamın gömleğini acele ile çıkarırken
Adamın dudakları kadının boynundaydı çoktan
Hırıltılar,, iniltiler arasında geçerken zaman
Kırık bir yatak, İki çıplak bedene olmuştu mekan
Kestaneci bas bas bağırıyordu
Kestane kebap, yemesi sevap
Kadının gözleri kapalı inleyerek soluyordu
Ya sevişmesi ?
Hayalet okallı bir küfür savururdu
Önünde biriken insanlara
Kayıtsız sürülere dönüşmüş, insanlığa
Belinden çıkarıp Bursa işi sedef kakmalıyı
Karşı evin içine hışım gibi dalmalıydı
Bir tekmeyle açtı cümle kapısını
Çırılçıplak bir adamla sevişirken yakalıyordu
Gözünden bile kıskandığı karısını
Canının yarısını
Bir keç kez havada parladı sedef kakmalı
Şimdi bembeyaz çarşaflar olmuştu kan kırmızı
Katil olmuştu hayalet, yüreğinde bir sızı
Aşk cinayeti diye zabıtlara geçmişti icraatı
Suç aleti olmuştu Bursa işi sedef kakmalı
Kestaneci toplarken, pılısını pırtısını
Son bir kez daha bağırdı
Kestane kebap yemesi sevap
??

Erdoğan KARAGÖZ