odunlar,
ateşin içinde..
kestaneler,
ateşin üstünde
patlıyordu...
eller,
ateşin önünde..
yiyenler,
ateşin üstünde
keka kebap yapıyordu...
ateş,
hem ısı..
hem ses...
hem de ışık saçıyordu...
kestane,
şekerim var..
reçelim var..
kebabım var deyip
caka satıyordu...
bilmeli ki..
bu keyiflerin olması için
güneşin hep patlaması
gerekiyordu...
Fikret Turhan-Yalova,
01.11.2013
Kayıt Tarihi : 1.11.2013 20:34:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!