KEŞKELERİN AZABI
Bastırılmış duygular galeyana geldiyse,
Anlatmak güç olur, söylemek acziyet.
Hâlbuki yutkunduğun ne varsa kusmak,
Düşüncelerini kazıyıp ortaya koymak,
Duyguları kaleme bulayıp zehrini akıtmak istersin.
Ama nafile.
KALEM de şaşkın, KELAM da dargın.
Yazmakla bitmeyecek sızıyı,
Kelam yetmez ki anlatmaya.
Sen yüklendikçe,
Kırık dökük cümleler pes eder nihayetinde.
Gönül yorgunluğunu yazmaz ki KALEM.
Kahrın yükünü dökmeye yetmez ki KELAM.
Harfler birbirine karışır,
Kanayan yüreği karalamak sineyi çatlatır.
Savaşın en ateşli zamanı ise,
Gönlün feryadının sese dönüşemediği,
Aklın duyguya set çekmek için gösterdiği mücadele.
Yürek yorgunluğunun tercümanı yola çıkınca,
Sırat köprüsü kurulur.
Hayatın cenderesinden geçersin de,
Dilden düşmeye yorulur.
Hayat yolculuğunun sonu pişmanlıksa,
KALEM kağıda küskün,
KELAM boğazında düğüm.
Yürek sancısının izahatı, çetin mi çetin.
KALEMİ kana boğan keşkelerin azabı,
Kıldan ince, kılıçtan keskin...
Döndü DLGR
Kayıt Tarihi : 24.2.2024 20:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!