Keşkelerden Uzak Bir Yaşam Şiiri - Esin Ege

Esin Ege
66

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Keşkelerden Uzak Bir Yaşam

Yaşam yüce yaratıcı tarafından bize sadece bir kere sunulmuş en açık en güzel ve en mukaddes armağandır.

Ama insan oğlu sadece bir kere sahip olabileceği bu mukaddes armağanı öylesine acımasız ve hoyratça kullanıyor ki sonuna geldiğinde elinde kalanlar sadece koskocaman pişmanlıklar denizinden başka bir şey olmuyor.

Çocukluk yaşlarımızda anne baba içgüdüselliği ile bir iki renkli oyuncaklar, legolar, robot adamlar ellerimize tutuşturuluyor sonrasında daha onların renklerinin ve avuçlarımızda hissetmelerimizin tadına varamadan çekip alıyorlar ve bir süreç başlıyor.

Eskiden sadece çalışan annelerin çocuklarını emanet edecek kimseleri ve yerleri olmadığı için istemeyerek de olsa tercih ettikleri ana okulları şimdilerde her ailenin büyük bir istekler tercih ettiği mekanlar olup çıktılar. Bizler ana okullarına gitmedik ama şimdilerde aileler ana okulunun çocuk için elzem olduğunu düşünüyor ve çocuklarını erken saatlerde uyandırıp evde oturan kadınlar oldukları halde ana okullarına gönderiyorlar. Kısa bir süre sonra zaten okul hayatları başlıyor ve birer yarış atına döndürülen çocuklar üzerinde bin türlü bahisler oynanıyor.

Çocuk şaşkın … oyun oynamak istiyor ama oyuncağı elinden çok dan alınmıştır. Ve çocuğun her türlü itiraz ve diretmelerine rağmen söylenen sözler hep aynıdır “ilerde bu yaptıklarımız için bizlere dua edeceksin”

Çalınan bir hayat için kim kime dua eder oda göreceli bir kavram. Anne baba haksız değiller onlarda çocuklarını topluma en güzel şekilde hazırlamak ve sunmak istiyorlar ama baştan sona haklı biri var ki oda hayatının tüm kontrolünü elinde tutamayan çocuk.

Anadolu liseleri etabı, hemen arkasında üniversite sendromu ve bir bakıyorsunuz ki çocuk ne olduğunu anlayamadan erginliğe doğru hızlı adımlar atıyor.

Çocukluğunun elinden uçup gittiğini anlayamıyor. Göğüslerinde kabaran tomurcuklarıyla,yada kalınlaşan sesiyle ben artık on sekizimi doldurdum diyor ve yılların içinde biriktirdiği isyan bayraklarını açıyor.

Gönlünce gezemiyor gönlünce istediği kitapları okuyamıyor. Çünkü onun okuması gerekli ders kitapları var. Tatillerde gideceği kurslar var nerede okusun istediği kitapları.

Sonra karşısına biri çıkıyor gönlünü kaptırıyor ve büyük ihtimalle ilk aşk acısını yaşıyor.

İhanetler görüyor, ne yapsa da sevdiği avuçlarının arasından kaçıp gidiyor. Meslek seçme telaşı başlıyor. Üniversite bitiyor tabi ki girebildiyse çünkü giremediyse işler daha da zorlaşıyor.

Toplumda yer edinme, para kazanma, aidiyet duyguları peşin sıra geliyor. Evleniyor sonrasında. Belki evlilikte aradığını hiç ama hiç bulamıyor ve en büyük hüsranlarını yaşıyor.

Mutlu veya mutsuz çocuk sahibi oluyor ve büyüklerinden aldığı terbiye ile çocuklarını topluma kazandırma yarışına oda başlıyor. Ve bir süreçtir dönüp gidiyor.

Yıllar yılları kovalıyor çocuklar büyüyor ve aynı yollardan geçerek onlarda evlenip yuvadan bir bir uçup gidiyorlar. Ellili yaşlara gelindiğinde insan bir sabah bakıyor ki sabah kahvesini ağır ağır ve yapayalnız içiyor. Ölüm denen kaçınılmaz ayrılık mutlu veya mutsuz iki hayat arkadaşını bir birinden ayırıyor.

Gece olduğunda başımızı yastığa koyduğumuzda o geriye dönmesi mümkün olmayan hayatımız bir film şeridi gibi gözlerimizin önünden geçiyor.

Biz nerede hata yaptık?

Bir bakıyoruz ki bize sadece bir sefer sunulan yaşam denilen armağanı bizler ne kadar umarsızca ve hoyratça fani işler için harcamışız.

Ama artık yapılacak hiçbir şey yoktur, koskocaman pişmanlık denizinin içinde küçücük bir balık gibi çaresiz ve yalnızız, koskoca hayattan bize geriye kalan keşkelerle dolu bir hayatın anılarıdır sadece.

Esin Ege
Kayıt Tarihi : 26.7.2005 11:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Esin Ege