En bilinmeyendin; sırdın
ufalardın, yakardın, hardın
seni yüklenen taş olsa
kırardın, yarardın, parçalardın
ne kadar bilinsen
o kadar seyre giderdin bilinmezlere
yol oldun
yol olduk
ayı ikiye bölün sendin
sendin bize gizemi öğreten
ah, dillenmeyen çile
keşke, sen busun diyebilseydim.
Neden konduğun heceler hüzün taşır
neden seni yüklenenin, gecesi gündüzle yarışır
müebbet kürek mahkûmu ben miyim, sen misin
melâl dökülür saltanatından
sen şeytân tüyü müsün ne
yoksa bir melek kanadından mı
yuvarlandın üstüme!
acıydın, sancıydın
günahtın, tevbeydin
ah! keşke, sen busun diyebilseydim.
Sen neydin
naz mıydın, niyâz mıydın
kalbimin derinliğinde ince bir haz mıydın
sen neydin
kumaş mıydın, nakış mıydın
yalan mıydın, talan mıydın
her şeyin toplamında ‘kalan’ mıydın
sen neydin
tek hece mi, kâmus mu
uykusuz gecelerde kâbus muydun neydin
soru muydun sen, cevap mıydın
arayan mıydın, yoksa aranan mı
sen neydin
bir kez olsun
ah! keşke, sen busun diyebilseydim.
Kayıt Tarihi : 7.2.2007 22:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
her şeyin toplamında ‘kalan’ mıydın
sen neydin***
***ah! keşke, sen busun diyebilseydim.****
AHHH KEŞKE...dedirtmese...!!adı şiirde saklı...
çok güzeldi çokkk..farklı bir tarz..farklı bir tattı...
yüreğinize sağlık..tşk.ler...
tampuan..+...antj...
gençliğin cesaret coşkusu
yaşlanmışlığın tadından
hem bildiğini hem bildiren gibi bir haz
Ayna küçücük çivi ile duvarda tutunurken
ya onu ağlatmaya
gözlerimize sonsuz ufukların
içimizde sevgi ile tutunan mutluluğu
yakınlaştırdığı haliyle o resmin
çerçevesi olarak biz
kendi içimizden
kendinden kaçamazlığı olduğu gerçeği ile
ya da içi boşalmışlığın hafifliğine bürünen
gerçeğimiz için ağlamaya
aynamız varsa eğer...
Dünyamız doğamız da ayna ve biz gibi
dünya yörüngede tutunurken
hep kendini yenileyen haliyle o resmin
çerçevesi olarak doğa da ağlıyorlar....
ağlatan, insan varlığımızın
her biri birer ayna olduğuyla....
‘Neyse ki sıcaklık farkından oluştuğunu
düşünerek siliyorlardı üstündeki
damla damla yaşları
oysa ayna ağlıyordu.’ diye
bir anlatıma rastlayınca gelmişti aklıma
biz kirden arınırken banyoda, duşta
o soruyor hangi kirden diye...
siliyoruz sadece...
Düşünceyi tazelemeye seçimlerle
aynı zaman, mekan, adam olarak
bir kez olsun
iki kişiyi tek kişiye eşitlemek
olanaklı mı olsaydı acaba?
Belki sadece
tarihler boyu bir kaç kişiye
veya her yüzyılda bir dahinin
doğuşu mudur o keşke?
Dillenmeyen çile....
teşekkürler...size kucak dolusu sevgilerimle selamlar sevgili Zafer bey.... şık görünümüyle bu çok çok güzelliği adeta doğallığı edinmiş haliyle bu şiiri okuma haz ve tadı, düşündürürken dinlendiren, ansımalara sürüyen seyahat coşkusuyla muhteşemdi... zenginlikti...
Tebrikler
Selam ve syagıyla
TÜM YORUMLAR (11)