Keşke Hiç Gelmeseydin Bahar

Mahpus damını özlüyorum
Kahpe kurşunların kulaklarımı çınlattığı
İsyanımın kol gezdiği sokakları
Ve o isimsiz şehri özlüyorum

Kader mi bu?
Başım önde gezdiğim anımın
Onurla ihtişamla gezdiğim
Yanlarını özlüyorum

Turan türkülerini söylediğim
Tanrı dağı eteklerini ve
Estergon mehterini özlüyorum
Kürşad baskınlarını, Ötüken'i, Mekke'yi ve
yârimi özlüyorum

Kış günlerinin karına
Kan damlayan karına
Kan damlayan anlarını özlüyorum
Gece ayazında nöbet tuttuğum ve kendimi dualarla avuttuğum
sokak başlarını özlüyorum

Diyorum ki; 'keşke hiç gelmeseydin bahar'

Fatihi özlüyorum, Ulubatlı ile
ve Akşemseddin'i

Ahmed Yesevi'yi özlüyorum
Yunus'u, Bektaş'ı, Mevlana'yı
Yavuzu özlüyorum çaldıran ovasında
Süleyman'ı özlüyorum Zigatver'de

Ah! Tuna'yı özlüyorum gözyaşlarımda
Ve Osman Paşa'yı, Plevne'yi

Şamil'i özlüyorum, Kafkas dağlarında
O soğuk şubatın ak günlerinde
O bitmeyen mücadeleyi ve zaferi
Sakarya'yı özlüyorum, Dumlupınar'ı
Sütçü İmam'ı, Şahin Bey'i,Topal Osman'ı
Nene hatunu özlüyorum Aziziye'de
O mukaddes mücadeleyi
Kar altındaki

Diyorum ki; 'keşke hiç gelmeseydin bahar'
Onurla gezdiğim sokakları özlüyorum
Kan dostum Önkuzu'yu
Zile'de bir şehit cenazesini

Barut kokulu sokakları özlüyorum
Duvarlarına yazdığımız caddeleri özlüyorum
''Esir Türklere Özgürlük''

Doğu Türkistan'ı özlüyorum
İsa Yusuf Alptekin'i
Çeçenistan'ı özlüyorum
Dudayev'i
ve karabağ'ı özlüyorum
Elçibey'i

Mehter vurduğumuz şehirleri özlüyorum
bozkurt işaretleri ile geçtiğimiz
ve sevdiğimiz yârimizle olduğumuz
birlikte marş söylediğimiz
''yüce dileğe doğru yürürüz yine yayan''

Güneşi özlüyorum bir ağustos öğleninde
Delikanlı yiğitleri özlüyorum
kavga meydanlarında

Hocam derdi ki:
''Herkes bir özleyişle yaşar''
Ben ise bin özleyişi özlüyorum
Özlüyorum işte

Keşke Hiç Gelmeseydin Bahar
kavga meydanlarında