Eminim bir sebep vardı gitmen için… Yoksa hangi anne için yürek dayanırdı evladını ardında masumca bırakmaya… Bilirim benim annemin açıklanabilir bir sebebi vardı… Duyardım hep; sen beni öyle bırakıp koymuşsun ya meğer yüreğin taş kesilmiş senin. Vicdanın yokmuş anne. Bu küçük yüreğim dayanır mı bu laflara? Derdim hep, gelecek… Acır gözlerle bakarlardı bana… Daha da bir şey söyleyemezlerdi…
Bilir misin anne seni göremedim hiç belki ama yüreğimin en derinliklerinde bile hissederdim seni. Öylesine hasretle anardım ki gönlümde; her ‘anne’ deyişimde etimden et koparmışlarcasına bağırır ve ağlardım. Duymasam da sesini kulaklarımda çınlardı adeta her gece. Geleceğim derdin ve inanırdım. Sıcacık kokunu hiç çekemesem de içime, benim annemdin gene sen, annem…
Her gece, sensiz nefes aldığım her gece hayali şefkatine sığınır ve gerçek olmanı dilerdim. Bu küçük yüreğim hep bıkmadan sen diye atardı. Annesinin yanında gördüğüm çocuklara imrenir ve hep onların yerinde olmak isterdim. Annemin yanında uyansam ve güne huzurla başlasam diye iç geçirirdim. Her defasında gözlerimi uzaklara diker nasıl biri olduğunu hayal ederdim. Kendimi bildim bileli gelmeni bekledim anne. Çocukken hayaller peşinde koşardım ve geleceğine adım gibi inanırdım. Zaman her hızla ilerlediğinde umudumu yitirmeye başlamıştım. Büyüyordum sensiz. Herkes gibi beni de annemin büyütmesini isterdim. Kalbim daima sendeydi fakat bir yandan da gelmemene kızıyordum anne.
Gerçekten vicdansız mısın anne sen? Yüreğin dayanmadı mı beni ardında masumca bırakmaya? Düşünmez misin sen arkandan bakanları?
Ben her ‘anne’ diye sayıkladığımda yanımda başkalarının belirişinden ne kadar bıkmıştım bilir misin? Bir çocuk anasız ne yapsın? Düşlerimde hep uzaklaşman bana ne de acı verirdi. Ağlardım hep ‘anne’ diye. Her çocuk anne diye ağlar ve anneleri yanında belirir. Anne, bende gelirsin diye umut ederek ağlardım ve her gelmeyişinde kahrolurdum. Bir kerecik bile olsun düşünmedin mi sen küçük, çaresiz ve acı dolu bir beden bunlara nasıl dayansın, nasıl dayanayım anne?
Her okuduğum satırlarda annelere duyulan karşılıklı sevgiden bahsederlerdi. Her okuduğum şiirde ayrı ağlıyordum. Neden diye haykırıyordum hayaline. Neden ben sana olan sevgimi olumlu yazmayaydım anne? Ömrümü sana adamışken neden ben senden olumlu haber alamıyorum? Annesin sen anne… Az da olsa yüreğin var diye düşünüyorum; ardına bak anne, bana dön bir bak…
Çok yorgunum ve sana kızgınım anne… Her geçen gün sorumsuzluğunun verdiği sonuçlardan dolayı soğuyorum sana… Büyüdükçe içimde sana karşı da büyüyen bir kin besliyorum. İstemeyerekte olsa nefret ediyorum senden. Bir çocuk anadan nefret eder mi ya? Bunları bana yaşatmaya ne hakkın var? Affedilmeyecek bir suç işliyorsun yüreğimde anne. Ne kadar sana ve şefkatine muhtaç olsam da güçlü ve gururlu olacağım. Ben hiçbir zaman senden nefret etmek istemedim ama ‘anne’ kelimesi artık bana en uzaklardan, bilesin… Keşke gitmeseydin anne, keşke…
‘’Sorumsuzca annelerin dünyaya getirdiği çocuklar adına bunları yazmak istedim. Onların düşüncesizliğinin getirdiği sonuçları ardında kalan küçücük yürekleriyle çocuklar ödeyecek değiller; ödememeliler. Her ne kadar onların yerine geçmeye çalışsam da biliyorum ki acılarını onlar kadar anlayamam. Bir nebze de olsa onların acısını bunları yazarken paylaştım ve her satırda onlar için gözyaşı akıttım. Bu sorumsuzlukları onlar hak ediyorlar mı, tabi ki hayır… Eminim ki o sorumsuz anneler bunların cezasını çekecektir… Her ağladığımda yanımda olan anneme sonsuz teşekkür ediyorum. Bir şeyin değeri kaybedilince anlaşılır derler ya, kaybetmeden değerini bilelim… Seni seviyorum anne…’’
Mine Polat
Mine PolatKayıt Tarihi : 25.8.2010 20:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
YÜREĞİNİZE KALEMİNİZE SAĞLIK MİNE HANIM.
TÜM YORUMLAR (3)