keşke aynı mahallede büyüseydik
keşke aynı havayı teneffüs etseydik
mesela, sen de benim gibi tozlu topraklı bir yolda yürüseydin
ben de, senle beraber yağan yağmurla o topraklı yolun kokusunu alsaydım
mahalleden geçerken tek katlı barakayı andıran,
tuğladan yapılmış
boyası olmayan
evimin penceresinden çıkan kızartma kokusuna
ya da
evin önünde asılı, yeni yıkanmış elbisenin kokusuna ortak olsaydın
kahvaltında ekmeğinin üzerinde sos olmasaydı da
basit bir yağ olsaydı
öğle yemeğini lüks bir restoran da değil de
köşe başındaki Ahmet Ağabey’in pilavı ile geçiştirseydik
aynı şeylere canımız çekseydi keşke
akşam beş çayımız değil de
bir şeye katık olacak ayranımız olsaydı örneğin
yemeği sandalyeli bir masada değil de
yer sofrasında bağdaş kurup beraber yeseydik
aynı yerden bakabilseydik İstanbul’a
yani sen Sarıyer sahilinden boğaza manzarası olan yerden
ben ise Fikirtepe’nin derme çatlı evimden değil de
aynı yerden, aynı gönülden…
Kayıt Tarihi : 4.5.2017 01:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!