Benim bitmeyen hatalarımı,
Yaptığım yanlışları,
Engel olamadığım,
Adıma yapışan ahları,
Tövbe kapısında göz yaşıyla,
Yıkadığım günahları…
Mahalle gazetesi gibi,
Dedikodu uzmanları gibi,
Profesyonel gıybetçiler gibi,
İnsan hatası bulan makinalar gibi,
Keşke, benim hakkında,
Bu kadar yayım yapmasaydın!
Yakışmazdı bize,
Keşke demek,
Çünkü; keşkeler,
Hep maziyi anımsatır.
Mazi; içimin karanlıklarına gömülen,
Tozlanmış sayfalardan ibaret iken.
Sen, geçmiş günahlarımı,
Yüzüme tokat gibi vurduktan sonra,
Yüreğime saplandı,
Günah defterime yazılmış her bir satır.
İnsan iki yerde çıplak kalır;
Doğarken bir de ölürken.
Keşke, beni bu ikisi dışında,
Çırılçıplak soymasaydın!
Bil ki,
Manevi derimin soyulması,
Maddi derimin soyulmasından,
Daha acı vericidir.
Keşke!
Gece gibi,
Örtseydin üzerimi,
Ölen bir insanın,
Üzerini örttükleri gibi,
Ve ellerinle kapatsaydın,
Günahkar gözlerimi,
Bir annenin şefkatli,
Yüreği gibi…
Kayıt Tarihi : 29.1.2015 18:23:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Sadullah Celik](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/01/29/keske-671.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!