Boğuk bir şehrin en az ben kadar ihtiyar bir caddesinde, yüzünü arşa açan bir kahvehane saatiydi seni bulduğum ve yitirdiğim an. Nefes alış verişimin hızlanışını kentin soğuk bakışlarıyla bağdaştırıyordum ama aslında ben de farkındaydım bedenimin işgaline hazırlanışının ve savunmasızlığımın.
Gözlerinde hep aynı gülümseme vardı, yalnızca beni görünce belirdiğini sandığım. Sonsuz güzel bir rüyaymışçasına soluksuz izliyordum yüzünün kıvrımlarını, sanki unuttuğum bir şey vardı, ya bir eksik ya bir fazla...
Ben teslim olmak için hazırlarken cümlelerimi, her ne kadar evvelce hazırlanmış olsalar da, kararlı duruşumla susuyor ve senin dudaklarının arasından süzülüp beni devirecek, kurallı ya da kuralsız, cümleni bekliyordum.
Acı kahveden bir yudum alıp bütün hazırlığını yapmıştın. Ses tellerini harekete geçirecek nefese dahi bedellenmişken vazgeçtin birden ve fütursuzca cümleler savurmaya başladın masanın üstüne. İçimdeki yabani titreme bir an yerini ateşe bıraktı, acı kahveni getiren garson kızın tırnak cilası gibi simsiyah bir perde iniverdi o an gözlerimin önüne. Mantıktan gelen ani bir kararla işgaline direnmeye başladı bedenim.
Sanki gözlerimin önüne düşen o katran karası perde felaketin değil, hakikatin habercisiydi. Küçük fakat samimi kentimizin kadınlarının savurduğu birkaç bühtan, benzemeyecekti bu yüzleri üşüyen insanların taklitlerle yoğrulmuş arkadaşlıklarına. Daha ne kadar sıcakkanlı kalabilirdin, daha kaç soluğunu benim için harcardın?
‘’Direniş sona erdi.’’ dedim kendi kendime, isyanını bastırmıştım fikrimce.
Pencereden süzülüp masaya sokulurken güneş, gözlerine takıldım, umutsuzluğa giden yolda hafif küçülmüştüler, dokunsam ıslanacaktılar ve hala inanılmaz güzeldiler. Varoluşum ne kadar gerçekse, ‘seni seviyorum’ da o kadar gerçekçi duruyordu dilimde. O kentin en soğuk yüzlü insanı bile anlayabilirdi yüreğimizden geçenleri, saçtığımız renkleri.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta