Kesinlikle Özür Dilemeliyiz! Şiiri - Yor ...

Okudukça kanım dondu şurada bırak şunu bunu isimlerni duymaya tahammülümüz yok bizler ne çabuk tarihimizi unutuverdik hele kadınların çocuklarını öldürüp annelerine yemeye zorladıklarını bunları duymak bile Mevlam bu nasıl vahşettir insanlık dışı böyle bir yaratık olabilir mi işin aslı biz bunları unutabilirmiyiz

duyarlı yüreğini kutlarım Sevim bacım inşallah sade vatanımız demiyorum tüm dünya için duam böyle bir vahşet yaşamaz o bebekler o çocuklar masum

selam ve duam ile

Yüreğinize kaleminize sağlık değerli gönül dostu. Rabbim gönül güzelliklerinizi daim eylesin. Selam, saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Rabbime emanet olunuz.

ÖZÜR DİLEMEYİZ!!!
...

Hocalı’yı Bilir misiniz?

‘Katliam’ kelimesi… Yürekler ürperir de,
Mütemmim cüz edinmiş mezbaha yürekliler.
Kan kokan kitaplarda hukuk dersi verir de,
Çıkar için mazlumu kıyımda sürekliler.

Gün görmemişe değdi namert süngünün ucu,
Öldüler annesiyle, cenin aynı batında.
Arş’a doğru açıktı son nefeste avucu,
Sormayın Hocalı’yı: Şimdi Rahman katında.

Aidiyetten bir iş; kan, gözyaşı, tecavüz,
İşkence, dram, ölüm… Sıradan vukuatı(!)
Doksan iki yılında baskınlar gece-gündüz…
Yedi bin masum canın vücutları kaskatı…

On beş yıldan bugüne mâkes bulmuyor neden,
Kamyon kamyon yakılan cesetlerin kokusu…
Mezalim karşısında sessizliği kahreden,
‘Hepisi bilmem neydi!’... Aydın(cık)ların usu!

Ancak nakkaşlar işler sözleri ilelebet,
Çok beklersin Hoca’lım, ne çare işler kesat!
Ve şairler yazacak, bulur iseler elbet,
Çiçekten, böceklerden, sahte aşklardan fırsat!

Gençosman Denizci

(İstanbul, Safer 1428 / Şubat 2007)


Açıklama:

26 Şubat 1992'de Hocalı’da gerçekleştirilen Ermeni katliamından bahsetmek gerek... 7 bin kişinin yaşadığı Hocalı’dan geriye ne kaldı derseniz; sokaklar ve dereler dolusu cesetler çoktan toprak olmuştur, yakılan yüzlerce insanın külü göklere savrularak çoktan semaya karışmıştır. Tarihin en vahşi katliamlarından birisidir, Azerbaycan’ın Hocalı kentindeki Ermeni katliamı.

Jean Ive Yunet adlı Fransız gazetecinin anlattıkları ya da Daud Kheyrian’ın 'for the sake of cross' adlı kitabında yazdıklarının ne kadar önemi var?

'Ölü vücutları yakmak ile görevli olan ve 'gaflan' denilen grup, 2 Mart günü Hocalı’nın bir kilometre batısında Azeri Türklerinden oluşan 100 cesedi topladı ve yaktı. Son kamyonda başından ve ellerinden yaralanmış 10 yaşında bir kız gördüm. Kızın yüzü mosmordu. Fakat açlığa, soğuğa ve yaralarına rağmen hâlâ yaşıyordu. Zorlukla nefes alıyordu. Küçük kızın gözlerindeki ölüm korkusunu unutamıyorum. Aniden Tigranyan isimli bir asker kızı tuttu ve cesetlerin üzerine attı. Sonra cesetleri yaktılar. Bana sanki yanmakta olan cesetlerin arasından bir ağlama, çığlık duydum gibi geldi. Tüm bu olanlara daha fazla dayanamadım. Geri döndüm.'

Bu satırlar 1992’yi anlatıyor. Artık Hocalı diye bir yer yok haritalarda. Bu katliama karşı çıkmak için, 'Ben de Azeriyim' demenize de gerek yok. İnsan olmanız yeter! Aydın(cık)larımızın kaçırdığı küçük nüans işte bu: Hepimiz İnsanız...
Sibel Eraslan-Vakit Gazetesi-24 Şubat 2007
...

Tebrikler Sevim Hanım. Çorbada tuzumuz olsun istedik.

1- Ermeniler Latin Soyunun Anadolu da Yaşamış Bir Koludur. Avrupa ve Amerika'nın Kendilerine Soydaş Gördükleri Ermenileri Desteklemeleri Doğaldır..

2- Türk Soyunun Orta Asya'dan Tekrar Anadoluya Gelen Atalarımızın Asırlardır Hükmettiği Bu Topraklar Türk Heyecan Ve Emeğinin Varlığıdır..

3- Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk Milletinin Yeniden Diriliş İçin Harekete Geçirilmiş Merkezidir.

4- Türk Dünyasının Bugünkü Etkinlik Becerisinde Ermenilerle Muhatap Edilmesi Türk Milliyetçiliğini Düşünsel Olarak Harekete Geçirmeyi Amaçlayan Bir Olgudur.

5- Dünya Türk Soyunun Etkisi Ve Latin Soyunun Gayreti İle Ahir Zamana Yaklaşmıştır.

6- Türkler Tarihte Hiçbir Şekilde Hiçbir Millete Zulüm Etmemiştir.. Ermeni Olaylarının Bu Şekilde Tezahül Etmesi İngilizlerin Bir Oyunudur..

Netice : 1915'TE OLAN OLAYLAR ERMENİLERİN SEBEP OLDUĞU BİR SONUÇTUR VE TÜRKLER ERMENİLERE HİÇ BİR ŞEKİLDE ZARAR VERMEMİŞLERDİR. BUGÜN ERMENİLER AVRUPA VE AMERİKA'DA MUTLU ŞEKİLDE YAŞAMAKTADIRLAR. KAFKASLARIN DAĞLIK BÖLGESİNDE SIKIŞIP KALMIŞ OLAN 2,5 MİLYON ERMENİ BATI İKTİDARLARININ DİKKATİNİ ÇEKEREK ZENGİN YAŞAMAK İSTEMEKTEDİRLER. BU DURUMDA TÜRKİYE'NİN KAMUOYU ETKİLERİNİ YÖNLENDİRECEK DİNAMİKLERE İHTİYACI VARDIR. OLAYLA İLGİLİ OLARAK SONUCUN ERMENİLERİN ZARAR GÖRDÜĞÜ İMAJI NEDENİYLE KENDİLERİNİ ACINDIRARAK HAKLI GÖSTEREBİLMEKTEDİRLER. ÖZÜR DİLEMEK VEYA DİLEMEMEK HİÇ BİR ŞEYİ DEĞİŞTİRMEZ.

TÜRKLERİN YAŞADIĞI SON 90 YILLIK GELİŞMELER FATIMANIN SIRLARIYLA İLİŞKİLİDİR. FATIMANIN 3. SIRRI KURAN-I KERİMDE YER ALAN 'SİCCİN DEFTERİ' HZ.ZÜLKARNEYN TARAFINDAN AÇILDIĞINDA ERMENİLERİN TAKINACAĞI TUTUM GÖRÜLECEKTİR..!

TÜRKLER ONURLARI İÇİN ÖLÜRLER. ERMENİLER TÜRKLERİN ONURLARIYLA OYNAMAYI BIRAKSINLAR..!

duyarlı yüreğinizi kutluyorum .böylesi bilinçli yurdum insanları olduğu sürece amerikan köpekleri özür dilemiş ha hay sevsinler.. teşekkürler paylaşım için..

özür dilemek de nedir
dileyenler dilenenlerdir
bilmeyenler gariptir
bilipte dilenenler zavallı
ermeniye de hristiyana da yahudiyede el uzatırız
affeder sevgi sunarız
bu bir şiir değil ey dostlar gönül dil
dost olamk başkadır el uzatmak başkadır
özür dilemek başkadır
özür dilemek mi
ha onlar dileyecek sanırım
birilerinin dili sürçtü heralde
aklı selim olanlar anlar
uzun söze ne hacet
özür mözür yok...

tüm dünyaya selametle

evet , senin o güzel yüreğini kutluyorum Sevim hanım,
ermeni çetelerin zulmüne karşı uyumadık,Türk'e yapılan ihanet ve katliamı unutmadık,yüreğimizdeki yaraları kurutmadık,
şimdi gidip onlardan özür dileyenleri resmen kınıyoruz,
vallah hiçde özür dilemem,özür dileyecek biri varsa onlardır,
Allah bizi uyarıyor,
'Ey iman edenler! Yahudileri ve Hırıstiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirlerinin dostudurlar. İçinizden onları dost tutanlar onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğuna yol göstermez.'
Maide Süresi-Ayet 51 ,,

duyarlı kalemini kutluyorum canım,

MÜSLÜMAN BİR TÜRK KADINI VE NENE
HATUNLARIN TORUNU OLARAK diyorum ki;

Başı her zaman dik, atiye giden
Peygamber müjdesi mübarek ırkım
Asırlarca ruhu nefreti güden
Ermeni değilim, yüzde yüz Türküm

Beşikteki cana kurşunlar sıkan
Ar namus demeden ocaklar yıkan
Azıp kudurdukça eli kan kokan
Ermeni değilim, yüzde yüz Türküm

Hançerler parlatıp süngü bileyen
Ekmek veren ele ölüm dileyen
İşkence ederken -katli hak- diyen
Ermeni değilim, yüzde yüz Türküm

Mazlum kardeşimin bitti sabahı
Yakılan canların yoktu günahı
Nice koç yiğitin yakarken ahı
Ermeni değilim, yüzde yüz Türküm

Hocalıda içi vahşetle dolan
Komitalar kurup dehşeti salan
Hep birilerinin kuklası olan
Ermeni değilim, yüzde yüz Türküm


Tarih yalan deyip döktüğü kanda
Şehit ecdadıma zevkle kıyanda
Sahtekar namıyla kalleş cihanda
Ermeni değilim, yüzde yüz Türküm.
Peygamber müjdesi mübarek ırkım

Sevim YAKICI

Kendilerine 'aydın' diyen ve her türlü şerde başı çeken bu hainler, yeri gelince ermeni de olur, yunan da, hatta Atatürkçü maskesi takarak sevgili Ata'mızın olmazı başararak kurduğu cumhuriyetin altına dinamit koyarlar. Melanetlerini saymaya kalksak ömrümüz yetmez. Zira yüzyıllardır bu sinsi düşmanların sayesinde herşeyimizi kaybetme durumuna geldik. canımızı aldılar, malımızı talan ettiler, paramızı çaldılar, sömürdüler. Sadece ruhları satılmamış, şerefleri de satılmış.
Rica ederim bunlar ironiden falan anlamazlar, yüzlerine açık açık korkmadan haykırma zamanı geldi de geçti bile. Bu özür kampanyasını milad kabul edip, sürekli düşmanlık yapanlara karşı gösterdiğimiz müsemahayı artık rafa kaldıralım. HAK ETMİYORLAR. Sevgilerimle.

Mücella Hanım Kardeşim
Ben orada ironi yaptım.
Safi ironi!
Ermeni olmak başka şeydir
Ermeni düşmanlığı yapmak başka.

Bakınız Adalet AĞAOĞLU'nun aslı karabağ türklerine dayanıyormuş!
Ama başı çekenlerden!
Demekki türke düşmanlık etmek için, ermenilere de yalakalık etmek için ERMENİ olmak gerekmiyormuş.

Ruhu ermeni olmak yetiyormuş!