Seninle konuşmam lazım.... Konuşmam lazım!
Sana öte dünyaları anlatacağım,
Dalgaların yaladığı puslu feneri,
Bir kez olsun güngörmez fokları, balıkları....
Gözleri -ay vurdu mu- buğulanır,
Buğulanır adamakıllı, nergisin....
Sana öte dünyaları, öte dünyaları....
Seninle konuşmam lazım. Konuşmam lazım!
Kötü bir haber sana: Kısadır ömrümüz,
Biz gidecek, evren bur’da kalacak....
Kötü bir haber sana: muaf değil gözlerin....
Hangimiz sağ kalacak, bugün, yarın, kimbilir....
Kim kimin tabutunu -kimbilir- taşıyacak?...
Hangimiz tabutları, tabutları....
Seninle konuşmam lazım. Konuşmam lazım!
Elleri tutmaz olacak akordeoncu kızın,
Söylemez olacak dili, Makedon ezgilerini....
Simitçinin gözleri, düş çürüğüdür....
Mahallenin delisi hep vakur hep şen,
Bu maskeli balo da -evet- bir son bulacak....
Issızlaşacak tranvay rayları, rayları....
Seninle konuşmam lazımdı. Konuşmam lazımdı....
Ya sen geç kalmıştın, ya ben ketumdum biraz,
Fırsatımız olmadı hiç tomurcuklanmaya,
Harap, virane kaldı Tabaklar Mahallesi,
Yetmedi gücümüz düş onarmaya....
Tüm dünyaya -söyle- nasıl çadır kuruldu....
Seninle konuşmam lazımdı.... Kesin lazımdı....
Aksaray, İstanbul, 2001
Kaynak: Gezgin, U. B. (2007). Gezgin Şiirleri (2000-2005) [Gezgin’s poetry]. Lulu.
Kayıt Tarihi : 9.8.2022 01:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!