Ölüm,acı ve göçler dışın da
Hiç bir zaman
Kazananı belli olmayacak olan,
Kirli bir savaş bu
Orta doğu da yaşanmakta olan.
Şayet mağdurlarına sahip çıkılmayıp
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
yüreginize saglik tebrikler ..
Sonra ne deriz çocuklarımıza
Ömrümüz olur da yaşarsak eğer,
Bir gün sorarlarsa bize
Ne anlatabiliriz torunlarımıza....--- BİRGÜN HESAP SORMAYACAKLARMI BİZE YÜREĞİNİZ GÜNLÜK TUTMADIMI DİYE YÜREĞİNİ VE KALEMİNİ KUTLUYORUM ÜSTAD SAYGILARIMLA
Sonra ne deriz çocuklarımıza
Ömrümüz olur da yaşarsak eğer,
Bir gün sorarlarsa bize
Ne anlatabiliriz torunlarımıza....
Üzerinde uzun uzadıya düşünülmesi gereken bir soru bu...Saygılarımla
Ve bunca hor kullanmaya
Doğayı ve insanı
Dayanamayıp isyan edip en sonunda,
Ya birde üstüne üstlük
Sütünü kesecek olursa
Bereket tanrısı Kıbela.
Sonra ne deriz çocuklarımıza
Ömrümüz olur da yaşarsak eğer,
Bir gün sorarlarsa bize
Ne anlatabiliriz torunlarımıza....
Artık belirsiz bir gelecek ve anlatılamayan gerçekler...
Yüreğinize Sağlık
Saygılarımla
Dinleyemeyecek insanı yitiren nesiller...endişelenmeyin...
görmemek ümidiyle...
saygımla.
Ve bunca hor kullanmaya
Doğayı ve insanı
Dayanamayıp isyan edip en sonunda,
Ya birde üstüne üstlük
Sütünü kesecek olursa
Bereket tanrısı Kıbela
.....?ya keserse
kutluyorum
namık cem
Duyarlı yüreğinize sağlık, kutlarım+10
Susmasın kalemlerimiz, yazdıkça batsın zulum, bir yerde zulum son bulmuyorsa, bir değil, bir çok şeyler yalnış gidiyor demektir!
Ve bilinçli yapılıyor demektir!
Ve de herkes üzerine düşeni yapmamış demektir!
Saygılarımla
Özkan Öcal
Ateşe dayanacağın kadar
Filistin, sadece adı acı dolduruyor insanın içine
İnsanlık merhamet kalmamış, kısaca Filistin'e
Hemde şu boş, fani, geçici dünya yerinde
Zulme bakıcıysan, yaşaman, var olman, ne diye...?
Çocukların günahı ne...?
Bombalar atılır bir bir her savaşta,
Canım, günahsız, suçsuz, güzelim çocukların yüreğine
Söyleyin ey insanlar! ama insan gibi insan olarak!
İnsanlık denen o güzellik, bunun neresinde...? ? ?
Zulüm çekiyorsa çocuklar yaşadığımız gezegende...
Her hesap sorulur elbet
Bana,
Sana,
Ona,
Bize,
Size,
Onlara,
Ve herkese
Bu Dünya'da olmasa da, kaçış yok ötesinde...!
Ateşe dayanacağın kadar, zulme gözlerini yum,
işte aynen öyle...!
Herkes aynı görüşte
Ve herkes seyirci yapılan zulme
Bana sorarsan,
İnsanlık yok bunun hiç bir yerinde!
Ve bir hiçsin,
Bir hiçte olamazsın, olmak istediğin yerde,
Kim odun olmak ister ateşin yandığı yerde?
Derler ya; 'Her koyun, kendi bacağından asılır', o yerde...
Ateşe dayanacağın kadar, zulme gözlerini yum,
işte aynen öyle...!
(21:58 28.12.2008)
Şiir: Özkan Öcal
-
Bu şiirin hikayesi:
Vicdanının sesini dinle
Boyun eğme zulme
Eğdikçe eğilirsin,
Eğrildikçe zorlaşır doğrulman
Zulm var olduğu sürece...
Birlik, beraberlik bir çaredir
Vicdanının sesini ulaştır kardeşine...
harika...KUTLARIM GÖNÜLDEN...
ne İMAN ne İNSANLIK kaldı analatacak tek şey kaldı İNSANLIK DIŞI YAŞAM LİDER.Tebrik ederim duyarlı yüreğinizi.
BARIŞTAN,
DÜRÜSTLÜKTEN,
GÜVENDEN,
SEVGİDEN,
SAĞLIKTAN,
MÜSLÜMANLIKDAN,
BAHSEDİP DE AHKAM KESENLER!
HEY SİZE SESLENİYORUM.
NEREDESİNİZ?
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta