Keser - Üçleme Şiiri - Enver Levent Batur

Enver Levent Batur
183

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Keser - Üçleme

I

_ bu duvarlar tuhaf
önce nefret eder alışırsın zamanla
ve kurumsallaşır esaret içinde

eni topu kaç kişi kaldık bu dehlizde
ne kaldı ellerimde be çavuş

cehennem ateşlerinde boz bulanık gözler
bulutlarla çok hazan öncesinden bir kavil
demiri dövene
göveren toprak ve kızaran ufuklarda yemin
ve esaret

küf kokulu duvarlara şakırdayarak
taş avludan bir güvercin yükseldi

hiç bir şeyden habersiz uçtu gökyüzüne
kanatlarında vicdan

_ak kanatlım kara/mı döndün
yoksa ibadet vecdiyle intikam saatlerinde misin
bildim çok eylül öncesine firarisin

yürek çarpıntısıyla darlanıp ansızın
belki de bu gece
kayaların üstünden köpük köpük dalgaların döndüğü kıyılarda
ırak denizlerin ötesinden uzarız
belki de senle sessizce/sin'e

_yeter
kurt kapanında kaldım da seyrettim çaresiz
belki de umarsız
dolandı durdu sabaha dek etrafımda karanlık gölgeler
kapandı parmaklık
ışıklar söndü

şimdi yiten yüreğimi bulma zamanı

sıra bende
ne dilime sahibim artık ne de nefsime
mahpus oldum nemli sokakların is kokusuna
uçmak gününü gözler oldu heyecanlarım
ah bir de şimdi

bu kahrolası yalnızlıklarım

_avluda ki güvercinin kanatlarından
sadece özgürlük korkar dedi kam bilgece
firari göz bebeklerde bir damla nem ve titreyen ellerle
bu tan vakti güneşi avuçlarsın

boş verdim nihayet

yosun kokar artık kanayan elleri özgürlüğün
ağustos güneşinde uzayan selvinin gölgesinde
olsa olsa darağacının gölgesi uzar yine tepemizde

ve dik gibi yürüdü adam
oturduğu yerden kalkmadan
ne baştan korktu ne de bakandan
yaprak dökmeyen ağaçların ormanında yürüdü hep
kargı gibi dik ve
güneşi örten dalları ve dikenli yapraklarıyla ne kadar da heybetliydi
özgürlük türküsüyle rakseden

uzak Asya'dan esen
bir doğu / bir batı rüzgarlarında

_ an itibariyle
bir var/yoz daha indi çelik gövdesine
esaretin uzayan gölgesini yararak
kıraçlara yolculuk nasıl olurdu yeniden diye düşündü o an
yeni terlemiş bıyıklarının hazzı var hala dudaklarında
Menteş'in
ta o ilk zamanlardan
sökülecek dedi omuzlarımdan bu yaşlı pençeler
ve sertleşmiş bu tüyler yolunacak
defne dalı parça parça olduğunda

metamorfoz

güvercinin evriminden genç bir kartal doğacak
dedi göklerden bakan mavi gözlü sarışın adam
başında şayak kalpağı vardı
en karasından

_ bir değişim kaçınılmaz artık çavuş
geldiği gibi gitmez deme

loş sokakların sisli lambaları altındadır kader

hele şöyle yiğitlensinler
bir de efelenin
güvercinin kanadından bir/haber

_ elbet bu keser de döner sap da
son tahlilde zaman

II

...

Enver Levent Batur
Kayıt Tarihi : 23.6.2017 08:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!