Kalem tutan eller nasırını almış kederden
Sultanlar ferman neşreder
Fikrîye meşk
Armut sallandıkça ballanır hem
Turuncu kırmızıyı kıskandıkça alevlenir durur...
Sümbül boynun büker, Maral'ına...
Ayak tıkırtısı ile ilerler saatler...
Buse kondurasın gelir, saatler aşkı gösterdiğinde;
Yağmur olup, yağasın...
Uzaydakiler çeker seni!..
İpek saçların kalır geri...
Enteresan filmlerin açık seçik sahnelerinde;
Eğri bir angut kuşu!...
Farklı dillerde söylenir "cik" sesi, "cık cık" diye...
Düzeyli konuşmalar içinde bir merhaba kadar sıcak sesin
Klasik müziklerin nota perdeleri kadar suskun, huzurlu...
Fantastik kahramanların kalbi neden yoktur, düşündünüz mü?
Fantezi kurmasınlar diye...
Empati yapmaları için!..
Sempatik yalakalar, kaliteli yağ seçimi yaparlar diye...
Zira
Dost az bulunur, zor günde dar günde!
Duygulu eşekler bile var, hayvanlar âleminde...
Kulak ver dinle...
Sağır sessizlikler de sessiz sağırlıkların içinde;
Fısıltı en tiz sestir duyulur, işitmesini bilene...
Damla damla esti son yüzyılda rüzgâr
Rüzgâr yağmur olup, sildi süpürdü
Samanyolu düştü,
Samyeli unuttu üşütmeyi,
Yüksekten bir k e r i z düştü...
Yıldız yerine!
Nuh Karaaslan
Kayıt Tarihi : 5.7.2022 21:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!