Geçenlerde tavan arasında
Buldum küçük bir kumbara
Kaplıydı üzeri tozla pasla
Çocukluğumdan kalan tek hatıra
İçerisinde üç beş bozuk para
Meydan okuyordu geçen zamana
Bilmezdim aşk feleğinin şaşıp dereleri ters akıtacağını
Gönül yarası kabuğunun inceden derinlere batacağını
Gözden kanlı yaş akıtıp içimi sızlatacağını
Daha önce duyup da yaşamadığım bu derdin
Sanma güneş sadece senin üzerine doğar senle batar
Bu deli kalp tek seni sevdi ama sensiz de atar
cami avlusuna terk edilmiş masum yavru
kirli bulutlarla elbiseyi kirleten kumru
köşe başında yer kapma telaşındaki titrek dilenci
mahalle arasındaki satıcıların sessizliği yırtan sesi
hiç mi hiç umrumda değil sen bende yokken
Madeni paranın bir tarafı tura bir tarafı yazı
Tura gelirse beraber geçirelim bu yazı
Aşkımızı anlatmak için yazmayalım yazı
Gözlerin gözlerime fısıldasın bazı bazı
Madeni paranın bir tarafı yazı bir tarafı tura
Yazı gelirse birlikte girelim bahara
Bilseydi beni nasıl acımasız yaktığını
Aklına bile getirmezdi Neron Romayı
Mecnun duysaydı bendeki bu büyük sevdayı
Utancından nasıl severdi Leylayı
Görseydi Ferhat yüreğimi dağlayan dağlağı
Ayıplanırım diye delmezdi koca dağı
Uzun uzun anlatılacak ne askerlik anılarım var
Ne de sinsice gecenin karanlığına sinmiş ihtilaller
Unuttuk sağı solu yüzeysel oldu fikirler
Hep düşünür oldu geçim derdini sulanan zihinler
Dışarıda durmadan yağan kar
Benim içimde bir sıcaklık var
Mevsimler yer değiştirmese de
Bir kış günü geldi gönlüme bahar
Saatlerce günlerce haftalarca aylarca ve yıllarca okuyorum
Saatlerce günlerce haftalarca aylarca ve yıllarca dinliyorum
Saatlerce günlerce haftalarca aylarca ve yıllarca yazıyorum
Saatlerce günlerce haftalarca aylarca ve yıllarca konuşuyorum
Velhasılı tüm zamanlarda anlamaya ve anlatmaya çalışıyorum
Ama öyle bir an var ki, işte o anda hem anlıyorum hem anlatıyorum
Ey devletlüm bu aciz kulunuz şair adlı bir insan
Evim ocağım yok yıllarım sokaklarda geçer viran
Atalarım almış sizin gibi devlet başındakilerden ihsan
Şefkatinizi gösterin ki size de ben yazayım methiye bir an
Yazayım ki adınız Kanuni gibi asırlara salsın nam
Bir garip bülbülüm feryâdı figan içinde
Anlamaz hâlimden gül kondurmaz dikene bile
Olmaya razıydım kapı eşiğinde pervane
Yakıştıramadın sana olan sevgimi kendine
Vaha içinde eyledin beni deşt-i Kerbelâ
Yüzüme bir gülümsemeyle bulurdum devâ
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!