Varsın anlamasın ağyar hâlden ne çıkar? Biz yürüyelim yine de, gözlerimiz yangın, gözlerimiz fersiz ve sitemli… Gözlerimizde gizli uçurumlar, fersûdeliğimiz âşikâr… Olsun yârenlik; rahat/sızım… Olsun…
Gündelik sevdalara geçmedi kaydımız; gün, delik deliktir içimizde yıllar yılı… Dipnotumuz düşmüştür hayâta; çekilmez çok yanımız olsa da, yansız kalmadık zulüm terânelerine! .. Terennümlerimiz aşk olsun diye düştüysek yola ya da düşürüldüysek; şüphesiz bundandır, yüzümüz yere düştüğünde düşüşü yeryüzünün.
Yalımlarımız uzak kıldı bizi içine ...
Söyle
Üşüyor musun baba
Kar düşerken üstüne
Yüreğin de ıslanıyor mu baba
Gitme
Seni sana bırakıyorum Sesina
Ağırlaşan kirpiklerini çek gözlerimden
İçimden bir parçayı da al beraberinde
Harami sevdamızı yanıma alarak
Uzanmalııyım aşkların şahına Sesina
Aşka aşık aşıklardık
Dünya bize düşlerden bir sahne
Bizse hayalperest birer figüranlardık
Çok sonradan öğrendik
Aşkın Kerem'le küle döndüğünü
I
Çocuk bedeni
Üşür anne yokluğunda
Kaldırımlara umudunu sermiş
Şefkat bekler yosma zamanlarda
II
Nabzımdan intiharlar akar yalnızlığında
Boğazımda düğümlenir senli heceler
Hoyrat bir türkü çağırır son bestemi
İblis olur düşlerim,ruhumu kelepçeler
Issızlığına terkettim sızlayan yanımı
Doyasıya ağla bebeğim
Yarın ağlayamazsın böyle özgürce
Gözyaşlarına mani olurlar
Gözünde kuruturlar bebeğim
Onlar artık bir suç olur senin için
Kelepçelidir,yargısız infazdır
Günün ışıldayan yüzüyle kahrolası diye nitelendirdiğin kentin sokaklarında bulacaksın kendini.Birlikte yürüdüğün tüm sokaklar bir anda daralacak,üstüne üstüne gelecektir.Nefesin sıklaşacak,oksijen almakta zorlanacak,hıçkırıklar boğazında düğümlenecek.....boğulacaksın
İnsanların arasına karışıp,teselli bulmak isteyeceksin.Gözüne ilişen herkes düşman gibi gelecektir sana.Aşk'a dair manzaralarla karşılaştığında aşka,O'na ve bu kente lanetler yağdıracaksın.El ele tutuşan sevgililer gözünde bir damla gözyaşına dönüşecektir.Birden O'nun ellerinin sıcaklığını avucunda hissedeceksin.Kendini ıssız bir adanın bilinmeyen limanına terkedilmiş bir harabeye dönüşmüş gemiye benzeteceksin.Vücudunda cehennem ateşinin dayanılmaz korluğunu hissedecek,serinlemek için sığ,azgın sulara bırakacaksın kendini.Suyun damlalarında O'nun yüzünü görecek,O'ndan kurtulabilme azmini kendinde bulamayacak,aşkının derinliğinde boğulacaksın....
Kendini dört duvar arasına hapsedeceksin.Birazcık teselli bulmak için müziğe başvuracaksın.O'nu sana hatırlatacak,ayrılıktan dem vuran şarkıların her bir dizesinde daha da kahrolacaksın.Ne yapacağını bilemeyeceksin,hıçkırıklara boğulacaksın
Adı konulmamış sevdamın çiçeği
Savur ruhunu yedi arşa
Katılaşmış yüreklerin başkentinden
Tüm varoşlara aç kanatlarını
Umut saçsın feri sönmüş gözlere
Altın sarısı saçlarından süzülen güneş
Gözlerin
Gözlerin tutsak
Gözlerin ürkek sevdalı
Nasılda derin bakıyor
Gözlerin
İnsan...Yüce varlık
İnsan...Bir parça et,üç-beş damla kan
İnsan...Çözülemeyen bilmece
İnsan...Davetsiz misafir
İnsan...Tamlayan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!