Sevdamız mıydı bu yitip giden
Yoksa önündeki portakal suyu mu?
Soğuk ve ötesiz yarınlara çorapsız bastığımız
Midemizi ağrıtan gelecek korkusu mu?
Yanındayım, duruyorum kaybolmadım ki bir yere
sonbahar beni hatırlatır seni bana
hatırıma geldikçe düşünür, düşündükçe unuturum
senin yüzünden -pek çok şey gibi-
pek çok şeyi gibi unuturum
gözlerin olmadan geçen gündüzlerim gecelerine çok uzak mıydı?
papatyalar hayattayken
senle yeşile gitmeye çabalardık
gittikçe kompleksleşen yaşamı
inadına sonbahara bağlardık
kitapların sonunu bağlayan kadın, başlayamayan cümlerimde neden siz varsınız? acaba burada olmak ister misiniz bilmem ki.
değil bir, on beş sene de beklesem
gelmeyeceğini bile bile
tozlu rafları tekrar silerim
kravat bağlamayı tekrar öğrenirim
hayalinle aydınlanan gece
-sonunda güneş batardı-
kalbini inceliğini tanımıyordum
bir gün çıkıp gelsen yanıma
öyle sessiz öyle hüzünlü gelsen
ama gözlerin ışıldayarak
ayrık saçlarımızı ayrık doğrularda birleştirsek
gökyüzündeki noktaları dünyanın çapına bölsek
yeşile gittiğimiz yolda
yaprak çıtırtıları bir mevsim
sonbahar bizi bekliyor
hiç beklemediği gibi
size seslenmeyi unutmuşum. ne demeliyim ki belki bir olgu belki de yalnızca durum. ama kalıplara
yeşil bir hayalin içindesiniz
silüetiniz tek, beyazlar içinde
körpe yağmurları yağdıran kadın, inanmıyorum size ve sizin gibilere. siz ki her şeyi abartan
olmadık durumlara yalanlar uyduran ve her olguyu bir kalıba sokmayan çalışan birisiniz.
saygısızlık etmek istemem size efendim ama ne siz kimsiniz ne de sizsiniz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!