Deyip ey bakış bulsana herkesi benzetip sana
Gözümün açık kucağı gezindim dört bir bucağı
Düştüm mü sarp heyecana kanat mı işlendi cana
Kesti tesadüf bıçağı zamanın tuttuğu ağı
Her teli bin gamdan anı, bele dek ak sakalını
Şu çürük ruhun yoldu hem koptu kalbin ağzından gem
Bu haziran ayında kaybettiğim anneanneme vefatını haber alınca yazdığım karalama:
Güneş yüklerin kadar ağır olsaydı
Göğün yüzü çatlardı suya hasret toprak gibi
Yüreğime kundak olan şefkatinin zerresi yağsa çöle
Üzerini solmak bilmeyen çiçekler vatan tutardı
Terkediliş mi duyduğun yoksa üşüyor mu kalbin
Titremekte parmakların gam yeliyle tir tir sanma
El sallıyorsun ardından yokluğa göçmen düşlerin
Yine de düşlemekten sen -boş bir öğüttür- usanma
Yıkılıp kalp şehri nem kaldı
Onu Rabbim ne âfet âh aldı
Şu yalaz parmağıyla can telimi
Gözü hırsız müzisyenim çaldı
Geldi boynundadır dedim kanımız
Duran ak gerdanında al şaldı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!