Yüce Tanrı yüzünü altından mı yaratmış,
Ansızın her bakmamda neden değerleniyor ?
Varlığı ve yokluğu sende mi kucaklamış ?
Nefsim senin karşında umarsız eğiliyor.
Basitçe yadsınamaz ulu ustanın işi,
Yapraklar dökülürken ardı sıra bu ömrün,
Çıkan bir ruh ardından bir beden devrilecek.
Bütün ömrün boyunca ne varsa şu gördüğün;
Her şey zaman içinde toprağa evrilecek.
sen bana gelemezsin
ben sana giderim.
ağır usul otururum;
bir kağıt,
bir kalem,
bir sunta masa
içinde sen geçmeyen müziklerin
kulak zarlarımı tıngırdatmasına lüzum yok,
inan.
her insanın,
değmeyecek yollarda heba ettiği
bir kedinin tüyünü
yutunca insancıklar,
o yorgun ciğerleri
sönermiş hemencecik.
şimdi içim kavrulur
yanarken alev alev,
Bize lazım olan namütenahi yürüyüş,
Belki de varlıktan yokluğa âni bir düşüş,
Biner gideriz limandan dört köşe tekneyle;
Kalır ardımızda tanıdık şamata, cümbüş.
Tik tak tik tak tik tak
Bütün fecr ve intibah bir tarlada ziraat;
Bir ben yeşermekteyim, bir de uykusuz saat.
Tik tak tik tak tik tak
Bütün emir ve icra bir diz çöküşte taat;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!