müteşekkirim ben hayata
iyi mi ettiniz, kötü mü ettiniz
bilen yok gören yok
güzel kızlardan ne istersiniz
akıl yok kafa yok
Ey toprağı derisine saran insan
fırtına inledi toprağa bulanıp
sırtı koptu, düşledi gaye-i hayatı
canı yanar mı can-ı efşanın
yakma sakın müphem falları
aynada göz göze geldim bir ölüyle
çok uzaklarda yankılandı
yanık bir ses
güller üzerine atlamış alevin
gökyüzünü dumandan korumak için
oyuk dertlerin ak olduğu vakitler var
ay güneşi kıskanıp sarardı
ekilen fidanın kalbi meyvelerindedir
bir gün elbet sana kalbini verir
her tarla mahsul içindir
verdiğin her emek karşılığını verecektir
son düzlükte at en hızlı koşunu
karanlığım benden kaybolmasın
dem kokan bordo yelkenlerimi açın
okyanus tecellisiydi bir damla şiirin
devrilmiyor payitahtı saatsiz günlerin
bir kaç dize daha yazılsın
Alır ceketimi çıkarım
Giderim uzaklara
Yokluğumu kimse anlamaz
Duvarlardan Başka
dünü gören herkes bugünu unuttu
yarında böyle devam edecek
hiçbir şeyin unutulmadığı bu azap dünyasında
kervan gibi, hayatım; geçip gidecek
türkülere karşı olan bir köylüyüm
Kapı çaldı
Yine ben mi geldim
Tanıyamadım, kimim?
Hoşgeldin, üşüyorsun.
Düşünülemeyen bir renk var gözlerinde
Carl Jung`a göre kafirim
diktiğimiz fidana ise hiç bakma fırsatımız olmadı
ikili aitlik paradoksunda kırılan hatlar
aşk projeksiyonu temelinde bazı hatalar
Feyruz, sen dans et kulaklığımda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!