Ey Gönül!
Bin dört yüz yıl geçse bile,
Kerbelâ'da, Kerbelâ'da;
Yaşananlar gelmez dile,
Kerbelâ'da, Kerbelâ'da..
Söyle değer hangi çıkar?
Bir gün insan elbet bıkar;
Ayağına böyle sıkar,
Kerbelâ'da, Kerbelâ'da..
Bir yudum su yok çöllerde,
Mazlûmlar hep kan göllerde,
Boyun büktü tüm güllerde,
Kerbelâ'da, Kerbelâ'da..
Hüseyin'im! Yerde başı,
Ağlar gayrı dağı taşı,
Ehli Beyt'in aktı yaşı,
Kerbelâ'da, Kerbelâ'da..
Emânetti duy Nebî'den,
İstediler ne sabîden?
İnsan nankör ki harbiden,
Kerbelâ'da, Kerbelâ'da..
Fâtıma'mla Ali'm affet,
Yezit'lere olsun lânet!
Bayram etti İblis şirret,
Kerbelâ'da, Kerbelâ'da..
Tarsusi var yandıkça yan,
İnsan zâlim, nasıl dayan?
Katledilen kimdir uyan?
Kerbelâ'da, Kerbelâ'da...
Kayıt Tarihi : 24.5.2017 19:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!