“araf” tek bir yerde sıkışmak değil mi?
sürekli gidip gelinen bir yer olabilir mi?
cennet ve cehennem arasında sarkaç gibi salınmak araf olabilir mi?
Cennet demek zevk var ama huzur yok mu?
Cehennem demek acı ama anlam var mı?
Araf demek kararsızlık, geçişsizlik, ruhun eve dönememesi mi?
arafta bir şizofreni miyim?
şizofrenik bir sorgulama içinde miyim?
toplumsal dışlanmışlık mı yaşadığım?
içsel bölünmüşlük mü?
parçalanmış benlik arayışı içinde miyim?
gerçeklik algısının çatlaması olabilir mi?
acı ile güzelliğin aynı anda yaşanması mı?
bir döngüye sıkışmışlık hissi mi?
psikozun şiirsel bir betimi mi?
araftayım kararsız sıkışmış arınamamış mı?
ne batmış ne de kurtulabilmiş ruh muyum?
mistik metaforik kişisel bir iç dünya alegorisi mi?
Elimde bir KİBRİT tanesi cenneti yaktım
İsyan ve inançla hesaplaşma mı?
Bir damla gözyaşıyla CEHENNEMİ söndürdüm
Gözyaşıyla gelen arınma mı belki bir tür katharsis mi?
Mümkün olabilir mi cenneti yakmak
Ya da cehennemi söndürmek mümkün mü?
Ama İNSANLAR kendi cennet cehennemlerini yarattılar tekrar tekrar nasıl?
Ben yaktıkça söndürdükçe İNSANLAR cennetlerini tekrar tekrar tekrar yarattılar neden?
Toplumsal dışlanmış mıyım
yoksa onlara ayak uyduramıyor muyum?
Kendi cennetimi yaktım nasıl neden?
Nasıl neden cehennemimi söndürdüm ARAFTAYIM mı?
Ben neden nasıl tekrar tekrar yaratamadım kendi cennet cehennemimi?
Dissosiyatif ruh hali mi bu?
Kendini gözlemleyen bir ben miyim?
“Neredeyim, kimim, nasıl hissediyorum?” sorularıyla bölünüyor muyum?
Mistisizmle harmanlanmış suçluluk mu?
Cennet ve cehennem bir vicdan muhasebesi günah yükü ve araf hali mi?
Sırtımda neredeyse bir ton yük mü var?
Günahlarım mı var içinde kemiklerimi kırıyor?
Yükledim günahlarımı omzuma bir köprüden geçiyorum derin bir vadide
Öyle bir köprü yapmışlar kimin için?
Kıldan ince kılıçtan keskin bir köprü neden?
Köprüden geçtim vardım cennet kapısına
Sırtımda bir ton günah girdim cennete
Sınırsız doğal güzellik doğa manzaraları
Sınırsız içki sınırsız KADIN sınırsız herşey
Başkaca yapacak iş yok ferah nehirler orman
ama ruhum yanıyor acının hem fiziksel hem ruhsal olanı mı?
Tepemden kızgın yağlar mı döküyorlar?
Cam kesikleri kesiyor liğme liğme ediyor ruhumu acılar içinde İsa mıyım?
Aslında hiçbir yeryüzü vaadinin huzur veremeyeceği bir ruhsal tükenmişlik mi?
Cennetteyim çürümüş kokuşmuş leş kokuları dört bir yanda burnumun direğini kırıyor
Her nefes alışta ciğerlerimi parçalıyor kokular
Üstüme fil oturmuş döşüm biber gibi yanıyor boğazımı sıkıyorlar sol arkadan bıçak saplıyorlar sol kolum uyuşuyor dayanılmaz ağrılar
Cennetteyim her yer kor kor alev
ruhumu yakıyor yüreğim buz tutmuş
huzurum kaçmış gelmiyor
Bir yudum şarap içiyoruz peygamberlerle
Ağzımda kükürt acı metalik bir tat içiyoruz
zehir olsa içerim belki kurtulurum bu ızdıraptan
Elimde bir KİBRİT yakıyorum ateşe veriyorum cenneti
Cenneti bir ton günahımla yakıyorum
Tekrar başa dönüyorum
Sırat Köprüsünden geçiyorum
Günahlarımı yaktım tüy hafifliğinde
suçsuz günahsız geçemiyorum köprüden
İkiye bölünmüş bir tüy hafifliğinde
cehennemi boyluyorum
kör ateşler içinde kaynar kazanlar
Dindirmiyor ruhumun acısını hüzünlendiriyor ağlamaya başlıyorum
Ağlıyorum göz yaşı damlalarım cehennemi söndürüyor
Bir damla suyla cehennemi söndürmüş oluyorum
Arafta bir şizofreni miyim?
Belki hayır belki evet
Bu soruyu sorabiliyorum sağlıklı bir bilinç hâline mi işaret eder yoksa sağlıksız olmaya mı?
Gerçeklik algım mı çatladı?
Belki de sadece aşırı hassaslaştım belkide değil bilebilir miyim?
Dünya çok gürültülü mü; derinlik mi arıyorum?
Cenneti yakmak mümkün mü?
Ruhsal olarak mı fiziksel olarak mı?
Bana mutluluk vaadeden her şeyden nefret edebilir bir noktada mıyım?
Cehennemi söndürmek mümkün mü?
Bir damla gözyaşıyla bile bazen evet mi?
Acıyı kabullenince, cehennem bitebilir mi?
Cenneti yaktım cehennemi söndürdüm neden?
Şimdi neredeyim?
Süt dökmüş kedi pişmanlığında ARAFTAYIM.
Nasılım?
Nasıl hissediyorum?
Bu yazı, bir ruhun içsel güncesi mi?
Hem şiirsel bir psikotik epik hem de metafizik bir arayış mı?
Bir tür varoluşsal çıplaklıkla mı yazılmış?
Göğüs kafesi açılmış, yürek ortada, yara açık mı bilmiyorum?
Dünya Yükünün Hamalı
Kayıt Tarihi : 5.9.2025 13:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!