yokluğun batıyor gözlerime
avare adımlarla kentleşiyorum
özlem ve yalnızlık tınısında rüzgâr
ben susuyorum…
kuzeyin yolcu bulutları ağladı
yağmur kokan asfaltlara indi genç sevgililer
bisikletli çocuklar çekirge sürüleri gibi
yayıldı sokaklara
zambak tenli bir kadında sana rastladım
kederlerine dalmıştı
tınmadı…
akşam vakti
lüküsleri yandı caddelerin
balıkçı kahvelerinde çaylar tazelendi
bir sinemanın önünde oyalandım bir zaman
patlamış mısır atıştırdım
açık saçık afişlere baktım
sokak çetelerinin satırlı kavgalarını seyrettim
efendi kılığımla alay etti tinerci çocuklar
aylaklığımla alay ettim
şenlendim…
ağır bavuluyla bir adam geçti yanımdan
kuşkulu adımlarla istasyona uzaklaştı
bir gangsterin ürkekliği vardı telaşında
kimbilir belki bu kentte bitirmişti işini
başka kentlerde yeni cinayetler arayacaktı
vaziyet biraz da Kafka’ydı
hüzünlendim…
dar sokaklarda sürükledim hüznümü
hangi tarihin bekçisi bilinmez
asık suratlı ahşap evleri yürüdüm
cumbada süt bilekli genç kızlar çiçek suluyorlardı
pek aç ve utangaç baktılar
isteksizce kapandı pencere
benzemiyorlardı sana
mutaassıp aile kızları
ihmâl edilmiş bir aşkın
özrü nasıl olur, bilemiyorum
bu kent bir mahcubun kapatır mı yarasını
sade kural değildir hayat
her yol yeniden yürünür adım adım
ve bitmemiş şeylerin
yeni bir başlangıcı
her zaman vardır
ben bu kent akşamında
bıçaklanmış cesaretimi aradım
Önder Birol Bıyık
Kayıt Tarihi : 11.11.2017 15:26:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Önder Birol Bıyık](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/11/11/kent-ve-mahcubiyet.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!