Kendisi Yere Düştü Şiiri - Uğur Musab Şahin

Uğur Musab Şahin
2910

ŞİİR


22

TAKİPÇİ

Kendisi Yere Düştü

Zaman su gibi akıp gidiyor beyler..
Hala kahvelerde “vakit öldürüyoruz”.
"Oysa Vakit ölmez, vakit geçer gider
Sonra peşindekilere "by by" diyoruz
Ölüm, zamansız basılan kazık bir fren.
Kimse durduramaz, yola çıktıysa tren
2020

Bayrak yere düşmesin diye,
Kendisi yere düştü Mehmet’im.
Bayrağı göklerde tutmak için,
Ruhuyla, göklere tırmandı Ali’m
Vatan toprağının bir fidanıyken,
Millet için can verdi Ahmet’im
Anadolu anasıydı, kutsal kucağı
Asker doğdu, şehit öldü Kemal’im
Kışlaları da, bir peygamber ocağı.
Kör kurşun yüreğini, yaktı askerim.
Fakirin hoşafıdır şahadet şerbeti
Nedense tadını zenginler bilmez
Mangalda kül koymaz, asri şirreti
Bayrağa rengini, patronlar vermez
2020

Havası sert olan bir beldenin, yiğidi mert olur.
Emanet kıçıyla göz çıkaran, başına dert bulur.
Tevazünün içinde saklıdır, beşerde küfr-ü kibir
“Allah razı olsun” derler de, demezler “Allah bir”
Kapına gelenlere, az da olsa çok verip sabret
Hiçbir şeyin yoksa, onlara tatlı bir söz ikram et.
Akıllı adam, politika ve siyasetle hiç uğraşmaz
Aptallar, onları yönetir, ama cezalandıramaz.
2007

Sevmeye yürek,
Almaya emek gerek.
Ne altın bir yüzük,
Ne de elmas demek.
Titrek mum ışığında,
Aşk şarabını içmek.
Marifet bir olmak değil
İki yarım, tam demek.
Yaren olan yar olmaz,
Yaraya sevda sürmek.
Sevgi, olmazsa olmaz
Aşk kolay, sabır gerek
2007

Kendini, vazgeçilmez sanan insanları
Görmek için dolaştım, o kabristanları.
Ruh bir kuştur, bedense kemik kafes
Göğe sığmayan baş, ömür bir nefes.
Haksız tenkitte de, gizli bir iltifat saklı
Olamama telaşı, haset ve riyada aklı
Rotası yoksa geminin, arama rüzgâr.
Uğruna, ölümü göze alabildiğindir yar.
İnsan hem konuşup, hem düşünemez
Yukarı çıkmadıysa, aşağıya düşemez.
Düzensiz bilgiler, akıl dengesini bozar,
Her akıllı adam, beynini yormaz yazar.
Kısa notlar al ki, bilginin hamalı olma.
Zayıf kalem, akıldan güçlüdür unutma.
Nefsinde, yoksa başka nefiste arama,
Eğer nefsinde varsa, başkasında ara.
Gölgemiz, güneşe çıktığımızda vardır
Bilgimiz, başkasının anladığı kadardır.
Düz ovada tepe, kendini dağ sanırmış.
Şafakta da hırsızın, gözleri kararırmış.
“Bal” de dil tatlanmaz, kor de yanmaz.
Kâbe’yi tavaf etse de, deve hacı olmaz.
2015

Oduncu, keseceği ağacın gölgesinde oturur.
Hor görmeyip hoş görmek, daha ahlaki olur.
Kasap koçu kesmeden önce, boynunu okşar
Jokeri sırtından atacak at, daha yavaş koşar
Zaman ömrümüzü çalan hırsız, ecele davet.
Alınacak nefes kadardır, ecele mukavemet.
Dualar kabul mu bilmem, kime istenir bilirim
Yaşım ve yaşamım boyu el açar, ona isterim.
Duada aceleci olma, biraz da sabırlı ol.
Önce ihlastan, sonra sabırdan geçer Hakka yol.
İşiniz Allah’a kaldıysa, o işi oldu bilin.
Hayırda şer, şerde hayır saklar, biraz sabredin.
2020
“Haya ve ar” yoksa, onu “arsızda” ara.
Huyundan önce suyudur, derman-ı yara
Dilin tadı “kelam”, dinin süsü “selam” dır.
Müslümanın gönlüne, izzet-i ikramdır.
Hayra “inşallah”, hayırlıya “maşallah” de
Şerre “haşa”, Hakka “çok çok yaşa” de
Nefsi hür adamın, ciğeri yanar kül olur.
Öfkenin başı beladır, sonu sala okunur.
Riyakarların dilleri tat, kalpleri fesat taşır.
İma ile söyledikleri her söz, yaryı kaşır.
“Şer” bitmeden “er” bitmez, efe kanmaz.
Hafife alınan günahları, yürek kaldıramaz.
2019

Dağ dağa kavuştu da, biz kavuşmadık
Ama hiçbir zaman, ayrılığa alışamadık.
Ne baharlar gelip geçti, gün göremedik
Ne adam gibi yaşayıp, ne ölmeyi bildik.
2019

Çuvaldızlar rafa kalktı, artık iğneler iş başında
Kimisi otuz, kimisi kırk, kimi de atmış yaşında
Kimya aciz, fizik sessiz, tıp çaresiz onca hasta.
Azrail mesaide, başaklar mı başlar mı hasatta?
Mescid-i aksa kan gölü, Kabe mahzun tavafsız
Küfür aynı zulüm, aynı inkar arsız ve hayasız
Rabbim kurdu, kuşu gönderip tavaf ettirmekte
Zulüm baki değildir, bunu zalimlerde bilmekte.
Domuz gribi, kuş gribi derken şimdi de korana
Kul azmayınca hak yazmaz, adam gibi durana
Mazlumları zindanlara atanlar ki, ev hapsinde
Küçük bir virüsle, ya ölüm döşeği ya kabrinde.
Dönüp düne bak, karıncayı, üvezi, kuşları gör
Firavunlar hani nerde, kimi sağır oldu kimi kör.
Görmek duymak istemeyen, ne görür ne duyar.
Kalpleri mühürlenmiş, binlerce Firavunlar var.
2020

Diktiğin meyve veren, ağaçlar yok olur.
Müslüman afat olsa, kıtlık olsa tok olur.
Nankör karnı tok gözü aç, yer pok olur.
Aç köpek değil, nankör fırın delermiş.
2020

Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 2.3.2020 02:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Uğur Musab Şahin