Her duamda Tanrı, süratle birbirini döven dudaklarımı izliyor.
İkisi de kin dolu. İkisi de acımazsız.
İkisinin ortasında kalan meydanda çocuklar dolanıyor.
Çıkarın onları. Umutlarım ölmesin.
Her duamda Tanrı, görünen dişlerimden yaşıma bakıyor.
Yeterince birikmemiş belli ki. Belli ki iliklerim daha çekilmemiş.
Eklem yerlerimde kurulan dar ağacında birileri idam ediliyor.
Akşam oldu hadi eve. Hayallerim sönmesin.
Her duamda Tanrı, açtığım avucun içine bir parmağını koyuyor.
Bu bir oyun diyor çocuk, zevk almasına da bak.
Avucumun içine dikilen mum, Tanrının parmağını simgeliyor.
Her yer karanlık, mum söndü. İnançlarım yitmesin.
Her duamda Tanrı, sesimi mühürlercesine dilimi deliyor günahlarımla.
Sırtım ter tutuyor. Cehennemi hissediyorum o acı sigara yanığında.
Etimde oluşan boşluklarda kanatları kırık kuşlar göç ediyor.
Yemlerini yemediler yine. Sevinçlerim kaçmasın.
Her duamda Tanrı, daha çok yalvar dedi egosuna yenik düşerek.
Daha çok yalvardım. Daha çok ağladım. Daha çok kırbaçladım kendimi.
Son duamda Tanrı, anlattı bana her şeyi.
Peygamberi benmişim şizofren dinlerin.
Ve inanın dedim bana ben deli değilim. İnanmadılar.
Özgürlüğüm bitmesin.
Kayıt Tarihi : 15.3.2013 11:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!