Kendini Kurtaran Şehir Şiiri - Nihat Yücel

Nihat Yücel
232

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Kendini Kurtaran Şehir

KENDİNİ KURTARAN ŞEHİR

Gökyüzü suratın astığı zaman
Yarının yorganı yastığı zaman
Yağı yurda ayak bastığı zaman
Yeni baştan kurultaylar kurulur
Hesap günü gelir hesap sorulur

Gökyüzüne, yeryüzüne bir tanrıya and olsun ki, yağı geldiğine pişman olacaktır. Bu topraklar bizim elimiz, şu çiçekler bizim gülümüz, şu gömütler bizim ölümüz şu ağaçlar bizim canımızdır. Bu topraklar yabancıları barındırmaz. Toprak silkelenir atar üstünden, altına alır. Bu topraklarda yabancı görülmedi şimdiye dek. Budan sonra da görmek istemeyiz. Yabancıları, hainleri görmek bizim için ölümden çok daha kötüdür. Bir tek kişi kalsa bile, sonunda ölüm olsa bile asla vazgeçmez bu toprağın insanları.

Koca dağlar üstümüze çökerken
Gelin kızlar gözyaşını dökerken
Yaşlılar sabırla teşbih çekerken
Gök çöker üst üste toprak yarılır
Boz bulanık akan sular durulur

Nereden geldiler, neden geldiler. Bizim topraklarımızda ne işleri var. Nereden geldilerse elbette. Geldikleri yere döneceklerdir. Gidişleri, gelişlerinden daha utanç verici olacaktır. Amaçları bizi bu Topraklardan, Asya’ya göndermekti. Gerçekleştiremeyecekler amaçlarını. Bu toprakların üstündekilerinden çok toprağın altında yatan şehitlerimiz var bizim. Her ocaktan en az bir şehidimiz var bizim. Şehitler yurdudur bu toprakların adı.

Kendini kurtaran kahraman şehir
Kanımız çağlayıp oldu bir nehir
Galipler değişir değişir devir
Sanma yiğit savaşmaktan yorulur
Yağlı kendir gibi tel tel burulur

Yabancı boyunduruğu altında yaşamaktansa bizim için ölüm daha yeğdir yaşamaktan. Kadın, erkek, çoluk çocuk, yaşlı, genç hep birlikte savaşmalıyız. Elimize ne geçtiyse pusat olarak kullanmalıyız. Anca-kanca birlik olmalıyız. Birlikten dirlik doğar. Kovar yabancıları topraklarımızdan. Bayrağımız dalgalanmalı yurdumuzun her
Yerinde. Bayrağımızın dalgalanması bağımsızlığımızdır. Savaştık ağılarla, var gü- cümüzle dalgalansın diye özgürlük içinde al bayrağımız.


Deli poyraz eser dışarıda kar
Vatan bizim için tek sevgili yar
Yağıya dünyayı etmez isek dar
Şu ağaç, gök, toprak bize darılır
Alca kanla yurdum yine karılır

Biz komşu bellemiştik, kardeş bellemiştik yağıyı. Yanılmışız. Yabancıdan kardeş olmazmış. Yılan beslemişiz koynumuzda. Dillerini çıkardı yılanlar. O zehirli dişlerini gösterdi. Dişlerini söktük yılanların. Ezdik kafalarını. Yabancılarla birlik oldular. Yapmayın, etmeyin dedik dinlemediler. Kaçanlar kaçtılar. Çok güvendikleri yabancılar yalnız bıraktılar onları. Kara kış ortasında yollarda öldüler.

Gökyüzünden çakınları tutarak
Yerle göğü birbirine katarak
Yağıları hallaç gibi atarak
Gök yiğitler gök pusata sarılır
Bir tanrının otağına varılır

Bizim Kut’umuz tanrıdan gelir. O kut ışıktır, o gök ışıktır. Kayın ağacında döllenir. Işıklarla yoğrulur Bedenimiz, tinimiz. O kut giderse devlet gider, ilimiz, dilimiz, töremiz, budunumuz gider. O Kut’a ıssı çıkmalıyız. O kut bizim kut’umuzdur. Pusatımız, pulsar adlı atımızdır


-Maraş destanı çalışmaları

Nihat Yücel
Kayıt Tarihi : 23.12.2019 19:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nihat Yücel