Kendini Hiç Görenler - Garib Çoban
Zorluk yoktur, kolaylık da yoktur.
Bu ikisi; gece-gündüz.
Karanlık-aydınlık gibi hep beraberdir!..
Demek ki zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Evet, doğrusu her güçlüğün yanında bir kolaylık vardır. İnşirah: 5-6)
Ey gönül sevgiyi anlamak, bendeki seni karşılıksız sevgiyle yeniden keşfetmektir.
İlâhî gafletten uyar gözümü, dergâhında kara etme yüzümü.
Anlamak, ahlaklı olmaktır.
İnsanlığı nasıl bu kadar dibe vurabildiğimizi hâlâ anlamıyorum.
Çocukken hayal ettiğim gelecek hiç de böyle değildi.
Büyümenin, hayallerinden; yavaşça ama emin adımlarla vazgeçmek demek olduğunu öğrendim.
Ahlaklı olmak, anlama fırsatını kullanmaktır.
İlâhî gafletten uyar gözümü, dergâhında kara etme yüzümü.
Sanır mısın ki , şems vakti gönüle gelen sözlerini okuyasın da ucuzca, bedavaca duyasın, anlayasın!..
Bir sen, ben kimseye b/akmam b/akacak olsam bile o b/aktığım bahanedir.
Çünkü ben aslında sana b/akıyorum.
Mücadele insanı diri tutar.
Zira bilge insan, yalnızca az tüketmeyi değil!..
Daha önemlisi, az şeyle yetinmeyi öğrenmiştir.
İlâhî gafletten uyar gözümü, dergâhında kara etme yüzümü.
Eşitlik adalet değildir, adalet eşitlik değildir.
Adalet, her şeyi yerli yerine koymaktır.
Aynı bahçede olsa da; ağaca su vermek adalet.
Dikene su vermek zulümdür.
Acı, kollarını açmış.
Belli ki bağrına basacak beni.
Daha hayırlıyı hayırlıya tercih edene akıllı mı denir?..
Gerçekten senin için ahiret dünyadan daha hayırlıdır. Duhâ-4)
İlâhî gafletten uyar gözümü, dergâhında kara etme yüzümü.
Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin.
Şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz.
Bütün mesele hazır olmakta.
Madem hiçbir insan bırakıp gideceği şeyin gerçekten sahibi olmamış, erken bırakmış ne çıkar, ne olacaksa olsun!..
Şems vakti yazılmış güzide bir mektuptan çıkan cümlemden.
İlâhî gafletten uyar gözümü, dergâhında kara etme yüzümü.
Kendi nefsindeki kötülükle yüzleşemeyen kişi, bir bakarsınız, etrafındaki herkesi yargılayan acımasız bir yargıca dönüşür.
Kötülüğü hep dışarıda teşhis edene dikkat!..
İnsan tevazu ve haya sahibi olduğunda sınırlarının farkında olur.
Belki de içeride görmekten korktuğu bir şeyler vardır.
Bir gün ne vücûd mülkü, ne dâr
ne diyâr kalır.
Kalırsa gönüllerde o sohbet-i yâr kalır.
Sevilmek aynı zamanda anlaşılmak demektir.
İlâhî gafletten uyar gözümü, dergâhında kara etme yüzümü.
İnsan hayatın ön saflarında çarpışırken alabildiğine canlı ve coşkuludur.
Bir amaç uğruna yaşamaktadır.
Mücadele esnasında büyük dostluklar, aşklar, anlamlar zuhur eder.
Sonra savaş biter!..
Aldığın yaralar sızlar, gönül/hayal kırıklığı nöbeti başlar.
Her yerde her şeyde gördüğüm yalnız sensin Allâhım.
İlâhî gafletten uyar gözümü, dergâhında kara etme yüzümü.
İnsana alelade baktığınız zaman, kalpleri katılaşan sadece suret görürsün.
Ama gördüğünüz, gördüğünüzden ibaret değildir.
Ayrıntılara baktığınızda, her bir insan tanesinde.
Diğerine benzemeyen eşsiz sanatı görürsünüz.
Hayat da böyledir, insan da, meseleler de!..
Hakikati ayrıntıya bakan görür.
Ey, yükselmek için, alçak kapılarda yüksek taklalar atan!..
Şunu iyi bil ki; isteyen yükselemiyor.
İstenen yükselebiliyor!..
Biz kimi istersek onu derecelerle yükseltiriz. Yusuf-76)
İlâhî gafletten uyar gözümü, dergâhında kara etme yüzümü.
Allahın huzurunda tıpkı bir rüzgârın tesiriyle eğilen otlar gibi, kuruntusuz, zarafetsiz ve şeytansız eğilmektedirler.
Kendilerine hiç ehemmiyet verdikleri de yoktur ve bilirler ki, eğer kıymetleri varsa onu da Allahın önünde silinmelerine borçludurlar.
Bizi birleştiren şeylere değer vererek.
Ve bizi ayıran şeylere saygı duyarak, inançlarla yüzleşmeden birlikte çalışarak ilerliyoruz.
Mutlak doğrular yoktur.
Yahut hikmet sözleri.
İlâhî gafletten uyar gözümü, dergâhında kara etme yüzümü.
Ey gönül, saf aşk istiyorsan.
O zaman saf aşkın yaşadığı yere git.
Saf aşk ruhtur, iyi değilim iyileştir beni.
O sizin içinizdedir ve yoruma ihtiyacı yoktur.
Ve gizli sırlar, kolayca kulağına girsin, ağzına gelsin!..
Duyarsın, duyarsın ama sana masal gibi gelir.
Dış yüzünü duyarsın, iç yüzünü değil!..
İlâhî gafletten uyar gözümü, dergâhında kara etme yüzümü.
(Y.ed - Hikmet Arayışları Albümü)
Kayıt Tarihi : 5.4.2023 01:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bedenin toprağa girmesi ölüme delil değildir. Ölüm, unutulmaktır. (İbn-i Haldun)
Zira bilge insan, yalnızca az tüketmeyi değil!..
Daha önemlisi, az şeyle yetinmeyi öğrenmiştir.
Şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz.
Her yerde her şeyde gördüğüm yalnız sensin Allâhım.
Hakikati ayrıntıya bakan görür.
Saf aşk ruhtur, iyi değilim iyileştir beni.
O sizin içinizdedir ve yoruma ihtiyacı yoktur.
Hiç olmadan ruha giden kapılar açılır mı?
Ne mutlu hiçlik deryasında yüzene...
Kutlarım Üstadım,
Değerli kaleminizden nice şiirlerinize,
Sağlıcakla şen ve esen kalınız,
En içten selam ve saygılarımla.
Sonsuz selam ve dua ile.
Allah'a emanet olunuz.
Hayırlı Ramazanlar diliyorum.
Evet, vazgeçmek de unutulmaktır. tebrikler.
Gönlünden gitmektir sevdiğinin...
Ama anlamıyoruz onu bile artık,
Çünkü "insanlık vasıflarından",
Hatırdan, gönülden, haktan, hukuktan,
Sevmekten uzağız!
Yalan,
Dolan her yanımız!
Üç kuruşluk çıkara yarınımızı satarız!
Bu yüzdendir,
"Hiç" olma halimiz,
O hiçliğe sığınmamız...
Umarım uyanırız gafletten...
Tebrikler Engin Bey.
TÜM YORUMLAR (7)