Yol geçit verdiğinde ayakkabımı eskitsin toz toprak
Bir çift deri kemik kandan et, bir ökçe vurur gideceğine
Sanki sonun üzerinde ince uzun bir telde titrek rüzgarla
Havayı sorma canımı üşüten ruhun, cılız paltosuyla seranatı
Lambaları koparmasın diye gece hırlayan vahşi sis nöbette
Sol yanım kara sağ yanım kar beyazı, ortadakidir şaştı avlamak
Ense kökümde gecenin usülü ıssızlık, deverana adım adım
Ayak usanır yol uzanır insan canından sıkılır nerede bu varmak
Varışa giden gecenin sırtında zincirleşmiş köprüler aşınır
Bir çift ayakkabı kamburudur, tılsım gibi giz eder yönü
Merkezi nereye dikiliyse bu cismani çubuğun dönecektir
Kendine duran yalnızca sapar, sapan vurar vurulan kurban
Taşlar atılan yerlerde öç biter, ah tutan kökleriyle yolda kalandır.
Her giden değildir yolcu, her ulaşan değildir varmış; ispatına bir ahir gerek.
Kayıt Tarihi : 6.10.2024 03:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!