Kulaklarımda derin bir uğultu sesin,
bir hoyrat deli rüzgar nefesin,
hasretin tuğrası gibi gözlerin,
gözbebeklerimde donup kalan suretin…
Hasretin canhıraş feryadı bağrımdan akan,
özlemin son noktası bu, büyüleyen.
Sen uzak ihtimal olan varlığın
ve kara bir hasretsin yangın yerinde…
Unutulman uzak bir ihtimal olsan da,
varlığın orman yangını gibi içimde kalan.
Hadi uzan bir bak gökyüzüne,
ağlayan yıldızları gör, yalnız olanını da.
Yuvarlanan insanlar arasında beni arama,
yalnızlar mezarlığından bir kırmızı gül bul,
benden kalan son hatırlatan olsun beni
ve bu aşkı göm, dağ başındaki tek ağaç altına…
Unut gül yapraklarını derlemeyi,
unut son şarkıdaki geri dön nağmesini,
kendine bir hasret şarkısı bul, beni hatırlatan,
uzak bir yıldız olsun sevda işaretlenen…
Bir şarkı bile bulamıyorum sana hediye edeceğim,
bir veda cümlesi bile çok geliyor bana, yazmak için
bir son anı bile bırakmak istemiyorum, artık,
beni hatırlatacak hiçbir şey olmasın evrende…
Git, uzak ol benden,
bu kahır ki, senden armağan bana,
al benden neyin varsa, beni yoran
ve sen, terk et varlığımdaki yerini…
Terk et… Terk et, ben tükenmeden…
24—07-2007 İzmir-Çandarlı
Mustafa Yılmaz 4Kayıt Tarihi : 8.3.2008 16:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

saygılar,
ozan.
TÜM YORUMLAR (1)