KENDİN ÖLÜNCE BEDENİNE
Bir pazar yalnızlığının dumanı tüterken bacamda, sensiz sürüyor atını her zerrem. İçimin, içime battığı en umarsız saatlerde; aklımın kapısına koymadığım düşünceni, dağ-bayır demeden, nişansız atıyor terkisinden. Baharların en haylaz yanlarını indirip çatı katımdan, çocukların düşlerini yerleştiriyor çekmecelerime. Dolayıp beline ebemkuşağını, daralttığın koynumu salıyor gökyüzüne. Dizginsiz, dur duraksızım… Daya başını nal izlerine...
Bir türkü ağlamadıysa iliklerinde
Başını yaslamadıysan bir şiire
Ah, uzaktan koşan fesleğen, kekik kokusu!
Biri bir koca görür rüyasında:
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Devamını Oku
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.