Gece karanlığını giymiş..!
Duvarlar var, şehir duvarları.. Sokak lambalarının yetersiz ışığında,..Sokakların ıslak,nemli yalnızlığına şehrin yalnızlığı da üşüşmüş. Üşüyen duvarlar birbirine bakıyor.. Yıllardır aynı yüzlerini görüyorlar birbirlerinin… Boyaları eskimiş,solmuş yüzlerini.. yağmurlarla yıkanıp güneşle solan yüzler. İnsanların duvarları da eklenince duvar yüzlerine yansımalar karışıyor birbirine. Tek eğlenceleri sokağın hareketleri bittiğinde rüzgarın ıslık seslerini duymak, Perdeleri kapalı pencerelerden sızan ışıkla oluşan görüntüleri, sızan sesleri gecenin karanlığında buluşturmak.
__________Yerde biriken kar beyazlığının kalınlığı artıyor.. Şölen var yalnız sokakta.. Dans ediyor kar taneleri.. Kimsesiz sokağın cümbüşü var geceye karışan. Sesleri yok kar tanelerinin. Savruluyorlar sessiz sessiz. Gecenin sessizliğine inat suskun taneler akıyor havada. Bir orkestra kurulmuş enstrümanları eksik…! sesleri, sessizlik….! Olmayan seslerin müziği içine içine yürüyor kaldırımlı, kavisli caddenin.. Çam ağaçlarının beyaz gelinliği belirginleşiyor.. gecenin karasında….Kar taneleri için derler ki hiç biri diğerine benzemez …insanlar gibi.! .minik taneler ansızın ısı kaybeden moleküllerden oluşan taneler,oluşma hızından olsa gerek farklılaşır birbirinden… Beyazın saflığını taşırlar doğaya... insanlara ak görüntüler sunmak için vardırlar. Belki kar beyazında içleri de aklanır diye….. Üşüyen kumrular, serçeler aç vücutlarının, saklanan yiyeceklerinin derdinde. Kar tanelerinin uçuşuna eşlik eder gibi savaşımlarına başlarlar.
__________ Hani resim yap denildiğinde çocuğa, bir ev ve tüten baca yapar ya.. Bir de gülen güneş koyar sayfasının köşesine. Saf çocuksu çizgilere…Becerebilirse bir de kanatları açık kuşlar çizer.. mutluluğunu simgeleyen…. Bir resim düştü aklıma şimdi…… Çocukken çizdiğim ama hep yarım kalan,.. Karlar kadar saf temiz görüntülerin günlerinden……Dağların arasından sızan dere… sora büyüyen ve ırmak oan ve hep içinde olmak istediğim… Irmağın akıntısında olmak istediğim günler bilinmeze giden. Bilmek mi mutlu edecek bilmemek mi..? Akan ırmak ile akmak isteği nedendir….? Sorulan soruların yanıtsız kalması mı gizemin nedeni.. Giz adına kirlenen yüreklerin arınması mı, kar beyazlığının doğayı sarmaladığı zamanlarda ki arınma …..
___________Gecenin karanlığına karışıp, akan nehir ve parlayan güneş resminden çıkmak.. yağan kar tanelerinin arasına, dansına karışmak,bir kardan adam yapmak istiyorum..Hani öyle yüzü belli olmayan.. Kar kütlelerini, avuçlarımın içinde gıcırdayan tanecikleri bir araya getirip ellerim soğuktan uyuşana kadar.. toplamak toplamak istiyorum karları… Karlar toplandıkça özlemlerde toplanıp bir araya gelip içine katılacakmış gibi.. Ellerim uyuşsun donsun isterse.. Çocukluğumdaki gibi. Yada çocuklarıma yaptığım kardan adamlar gibi.. Bu da ömrümün son kardan adamı olsun… Öyle bir yerde olmalı ki.. Örneğin demir yolu bir yanında olmalı.. Ara ara duymalı tren seslerini.. Vagonların raylarda oluşturduğu metal sürtünmelerini. Yalnızlığına eşik etmeli sesler ve görüntüler. Bir yanından da karayolu geçmeli.. Yolcular, hızla geçen araçlarından bakarak gülümsemeli.. Hani bazıları da yetişirse kaldırıp kollarını el sallamalı..Ne işin var buralarda…? Derken.
___________Bir araya gelen karlar şekillenirken ellerimde, insan görüntüsünü alırken kar kütlesi... bir de sırtını dönmüşse dağlara değmeyin keyfine.. Çıkarıp boynumdan kaşkolümü sarıyorum boynuna. Benden bir parça da sende diyerek.. Biliyorum mutlu olacağını. İçimi sızlatan şey, yok ki gözleri ben göremeyeceğim sevincini yada ayrığın hüznünü…. Ayrılırken yanından, onu bırakırken hayat yolcularına.. Karlar hala savrulurken üstüne üstüne. Kaşkolümü doluyorum boynuna. Bir de yanağına bir buse kondurup. Zoraki olduğu anlaşılmayan güümsememi yüzüme oturtuyor, hoşça kal diyerek elimi yavaşça kaldırıp vedalaşıyorum.. Biliyorum içine içine yollayacak kar soğuğunu, buza döndürme telaşıyla.. Dilerim.. Dilemesem de… Mutlaka güneş ısıtır ve eritir buzlarını. Yalnızlığı biter.. Sadece benden bir parça kalır olduğu yerde…
Kayıt Tarihi : 18.2.2009 14:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Isı alan buz kütesi erir....! Ya zaman neler eritir..?
___________Bir araya gelen karlar şekillenirken ellerimde, insan görüntüsünü alırken kar kütlesi... bir de sırtını dönmüşse dağlara değmeyin keyfine.. Çıkarıp boynumdan kaşkolümü sarıyorum boynuna. Benden bir parça da sende diyerek.. Biliyorum mutlu olacağını. İçimi sızlatan şey, yok ki gözleri ben göremeyeceğim sevincini yada ayrığın hüznünü…. Ayrılırken yanından, onu bırakırken hayat yolcularına.. Karlar hala savrulurken üstüne üstüne. Kaşkolümü doluyorum boynuna. Bir de yanağına bir buse kondurup. Zoraki olduğu anlaşılmayan güümsememi yüzüme oturtuyor, hoşça kal diyerek elimi yavaşça kaldırıp vedalaşıyorum.. Biliyorum içine içine yollayacak kar soğuğunu, buza döndürme telaşıyla.. Dilerim.. Dilemesem de… Mutlaka güneş ısıtır ve eritir buzlarını. Yalnızlığı biter.. Sadece benden bir parça kalır olduğu yerde…
Yüreğin ne güzel dile gelmiş. Mücadeleyi seven ruhun yansımış satırlara. Kardanadamın, başlasada erimeye güneşin ilk ışıklarıyla, yılmamışsın kararından. Kendinden de birşeyler katarak sonuna kadar devam etmişsin. Hayat bir mücadeledir son güne kadar. Çok güzeldi, çok hoşuma gitti. Kutluyorum arkadaşım seni. Sevgilerimle
Duvarlar var, şehir duvarları.. Sokak lambalarının yetersiz ışığında,..Sokakların ıslak,nemli yalnızlığına şehrin yalnızlığı da üşüşmüş. Üşüyen duvarlar birbirine bakıyor.. Yıllardır aynı yüzlerini görüyorlar birbirlerinin… Boyaları eskimiş,solmuş yüzlerini.. yağmurlarla yıkanıp güneşle solan yüzler. İnsanların duvarları da eklenince duvar yüzlerine yansımalar karışıyor birbirine. Tek eğlenceleri sokağın hareketleri bittiğinde rüzgarın ıslık seslerini duymak, Perdeleri kapalı pencerelerden sızan ışıkla oluşan görüntüleri, sızan sesleri gecenin karanlığında buluşturmak.
Yüreklerin yalnızlığı gibidir sokakların yalnızlığı... Pencerelerden sızan ışıklarda arar yalnızlığına çareyi sokaklar... Sızan ışıklar hayatın , yaşamın işaretidir... Bilir sokaklar yalnızlığı ışık sızan pencerenin arkasındaki hayatla bitecektir... Pencerenin ardındaki yaşamlar, gün ışığıyla birlikte, sokakların yalnızlığını sonlandıracaktır... Neşesini, sevincini, hüznünü bazen; bazen de öfkesini yaşayacaktır sokakta... Bitirecektir yalnızlığını sokakların...
Yüreğinden dökülenleri okumak güzeldi Yıldız Hanım... Çocukluk özlemlerini...
Teşekkürler paylaştığınız için... Kutluyorum yüreğinizi...
TÜM YORUMLAR (8)