Kendimle Söyleşiler (ııı)

Yıldız Özdemir
70

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kendimle Söyleşiler (ııı)

Leylek misali yuvadan uçar …!

_______Uzun uzun kanat çırptılar. Serdiler havaya kanatlarını. havada daireler çizdiler, mavilikleri yarıp ilerlediler… Bir tanesi bir kavis çizdi döndü ilk uçuşunda. Üzüntüyle,
_ Yapamıyorum, yetmiyor gücüm diyerek…
Anne leylek sabırla, sevgiyle, uzun boynunu sürdü yavruya.
__Uçma ne olur, hazır değilsin! Biraz daha ısıtmam gerek seni.Kal benimle, güçlenmen lazım biraz daha. Kanatlarının kasları yetmeyecek çıkacağın yolculuğun zorluklarına direnmene.
Gagasını tıkırdatarak anlatmaya çalıştı yavruya.Kanatlarını açtı başlayan yağmurdan ıslanmasın diye üstünü örttü.. Hoşnut değildi yavru leylek.Gözü kanat çırpan, uçan kuşlardaydı.. Ağabeyinin gösterişli kanatlarının aralığından sızan ışık gözlerini kamaştırıyordu. Gözlerini kapadı. sadece iç çekti.Annenin sardığı kanatları sayesinde yağan yağmur tüylerinin arasından geçemiyor, koruyordu titreyen yavruyu..

Anne çok mutluydu biraz daha vakit geçirebiliyorum sevdamla diye..İçinde ki endişe rahat bırakmıyordu bir yandan.. Ya uçamazsa.? Ne yapardı nasıl dayanırdı yavrusu.. Onun genlerinde var uçma eylemi, uçamazsa, başaramazsa mutsuz olur, Benim mutluluğum yanı sıra.. Çelişkilerini sadece düşünerek,biraz daha sarıldı yavrusuna..Sabırla gagasını,boynunu sürdü titreyen leyleğine..

________ Baba leylek geziyordu, yılları gövdesinde biriktirip yayılan bir bir ağacın en kuvvetli dalı üstüne kurulan yuvanın çevresinde…Bir an durakladı ani bir kararla, görkemli bir açılış yaptı kanatlarına,çarpt,ı çarptı havaya... Havalandı…. Boynu ilerde, kanatları serili yanlara..asil, vakur bir yükseliş yaptı … Hayranlıkla izleyen aile bireylerine gösteriydi.. Nasıl da güzeldi alacalı beyaz kanatları uzun tüyleriyle… Yavrunun gözlerinde yaşlar birikti. Ben babam gibi uçamam dedi kendi kendine.. uzun bacaklarını kırdı yuvaya çöktü..
Anne biliyordu ki erkeği, kendinden önce göçe kalkan, yuvayı bin bir emekle kuranı, kendini bekleyeniydi.. Onunla gökyüzündeki dansları muhteşemdi. Dört yumurtası olmuştu ondan ama ancak ikisi yaşam bulmuştu… Gene göç zamanı gelecek, gene onunla göçecekti, sıcak ülkelere yol alacaktı, ama yavrusu..! Uçma korkusu olan yavrusuna bu gösterisine kızdı içinden…
Bir şey diyemedi gagası hareketsiz kaldı sadece. Boynunu doladı yavrusuna oda kapadı gözlerini. Sadece kalplerinin atışı duyuluyordu rüzgar sesiyle birlikte…

_____________Rüzgar ıslık çaldı gece boyunca…!

_________Anne leylek o gece hiç uyumadı.. Karanlığın, sessizliğin rüzgarlı seslerini dinledi… Tüm enerjisini yavrusuna aktarmak için sarmış sarmalamıştı onu. Soğuktu hava, sadece onu ısıtmak istiyordu. Baba girmedi yuvaya. Tüm tüylerini kabarttı havayı aldı içine dikildi yuvanın başında..Kendini korumaya almıştı soğuktan. Biliyordu ki uçamazsa yavru göç olmayacak. Ya onu bırakıp gidecekler ya da kalıp yaşamlarına soğukta can vereceklerdi… Eşini biliyordu asla ayrılmazdı yavrusundan….

______Sabah olduğunda gözlerini açtı yavru.. içinde bir umutla, boynunu kaldırdı hayret hiç üşümemişti.. Aksine daha da güçlüydü... Doğruldu yerinde.. Açtı kanatlarını.. Güneş gözünü alıyordu, nasıl da içi kıpırdıyordu…Babası çoktan yiyecek avına çıkmış,, ağzı dolu dolu yaklaşıyordu.. Anne de açtı gözlerini. Anladı yavrusunun bu gün uçacağını..
_ karnını doyur dedi sadece, aç çıkma yola..

Şöyle bir gerindi yavru, babasından gördüğü gibi.. Sonra Atıştırdı babanın getirdiklerini.. Yuvanın üstünde bulunduğu ağacın en yüksek dalına çıktı, aşağıya baktı son kez.. Kaldırdı boynunu, gagasını ileri çevirdi. Acele etmeliyim kardeşimi yakalarım bu gün.. Hiçbir şey düşünmemeliyim başka. Ben bu babanın çocuğuyum.. Yüzlerce dansım olacak, beni bekliyor hayat. dedi…Ertelememeliyim…. Açtı kanatlarını geniş geniş, parladı tüyleri güneşte…. Anne hayranlıkla izliyordu. Sadece dedi ki. -_’Güle. güle….Bakma aşağıya, boynunu hiç eğme., Hep ileriye bak….gaganı indirme yere….Şansın bol olsun yavrum……’

______Öyle bir havalandı ki yavru… süzüldü.. süzüldü, bir daire çizdi yuvasının etrafında… Bakmadı hiç aşağıya annesinin sesi kulaklarında kalmıştı.. Baba bakmıyordu kendine. Biliyordu. Güvenmiyordu ona çünkü. Yada bakarsam heyecanlanır, başaramaz diye düşünüyordu belki de..! ikinci daireyi çizerken… Çevrede ki ağaçlarIn dalları, rüzgar, bulutlar, alkışladılar yavruyu.. İşte bu kadar..! Dediler..

__________ Annenin alkış sesleriyle dolan kulakları.. İçinde tükenen enerji ile...... Odaklanmıştı yavrusuna, tüm enerjisi onda şimdi.. Gece boyunca soğuk işlememişti anneye sadece düşüncelerini, sevgisini titreyen yüreğinin seslerini aktarmıştı…. Başarmıştı yavru. İkinci dönüşten sonra rotasını belirlemiş gidiyordu işte….Süzülüyordu maviliklerin içinde. Beyaz kanatları dantel gibi parlıyordu güneş ışığında…..

Anne, kapadı gözlerini uyumak istiyordu. Bu son görüntüler yormuştu iyice yorgun bedenini. Eşiyle göz göze geldi..
__ Sen de git dedi.. Artık ben uçamayacağım. Bu yıl ben yokum göçte… Soğukta yaşamayı becerebilirsem, buradayım….! !
__ Gel baharda ……! ! !

25 / ARALIK /2007….

Sessiz bir süzülüş maviliklerde ve bir yerlerde bir yürek çarpıntısı o yalnızlığın kalabalığı..Rüzgarın soğuk dokunuşunu sıcağı ile karşılayan,yağan yağmurlara bedenini siper eden...Bükük boyunları kaldıran üşümüş yüreği ısıtan, yüreklendiren, cesaret veren….! ! O ilk uçuşun her kanat çırpışında dökülen her bir tüy dür o…! ! Endişeli ve ürkek bir bekleyişin sabrıdır kalbindeki …! ! Uzak değildir, ardında kalmış gibi hissettirmez işte, sanki yanı başındadır; her kanat çırpışta, her adımda……! Kanatlarının ardında yol alacağını ve yuvadan ayrılacağını düşleyerek kendini feda etmek bile mutsuz kılmaz o yüreği….Sakındığı ve her şeyden koruduğu can dır onu umutlandıran…Mutlu eden bir gece düşüdür …Kanat çırptığını ve kendi ayakları üzerinde durduğunu gördüğü bir düş…Onu güçlü kılmış ve direnç vermiştir son soluğuna kadar…Bir göçe daha müsaade etmeyeceğini bilse de vermek tüm varlığını..Ve son kanat çırpışını izlemek geride kalarak…Her iki kanatta çırpar göç için…Biri gözleri kapalı ışığa doğru kanat çırpar,diğeri ise gözü arkada sıcağa göç eder…! ! Annelik ne kadar ulaşılmaz bir mertebedir böyle…? Can vermek ve canını vermek o can için…Umursamamak kedine ait solukları sırf o soluklansın diye; donmak sonra ıstmak için siper ederken soğuk yağmur damlalarına evladını…Sırf hayata adım atabilsin diye attığı adımların sona ermesine katlanmak..Annelik duygusunu içinde yaşayan ve bu hissi bilenin yüreğinden birdaha dinlemek çok güzel geldi hüzünlü bir hikaye ve ne güzel seçmissin tüm heceleri...Peş peşe yağmur damlaları gibi yağdın üzerime sonra ışığın geldi aklıma ve etrafımda oluştu binbir renk gökkuşağı..! !

Yıldız Özdemir
Kayıt Tarihi : 16.12.2008 12:28:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Seher Güral Ercan
    Seher Güral Ercan

    Şiirleriniz kadar anlatımınızda harika...kutluyorum...başarılarınız daim olsun.

    Cevap Yaz
  • Necdet Arslan
    Necdet Arslan

    Etkili bir öyküleme..Yetkin bir anlatım..Özellikle de çözümlemeler..
    Hüzün barındırsa da..Çok; ama çok güzeldi.
    Arı bir dil.Özenle kullanılan Türkçe.Hepsi bir arada olunca dil görselliği ile konu özgünlüğü bütünleşiyor.Nitelikli bir yapıt ortaya çıkıyor.
    Beğeniyle okudum.

    Kutluyorum.

    Cevap Yaz
  • Melih Baki
    Melih Baki

    '__ Gel baharda ……! ! ! '....güzel paylaşıma tşk..tşk sevgili Yıldız Özdemir

    Cevap Yaz
  • Lutfu Kıyak
    Lutfu Kıyak

    Anne, kapadı gözlerini uyumak istiyordu. Bu son görüntüler yormuştu iyice yorgun bedenini. Eşiyle göz göze geldi..
    __ Sen de git dedi.. Artık ben uçamayacağım. Bu yıl ben yokum göçte… Soğukta yaşamayı becerebilirsem, buradayım….! !
    __ Gel baharda ……! ! !

    tebrik ederim yıldız hanım gercekten çok anlamlı bir şiir olmuş başarıların devamını dilerim..sevgilerimle..üzgün kalp..

    Cevap Yaz
  • İsa Sarı
    İsa Sarı

    Göç...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (10)

Yıldız Özdemir