Kendimle Aşk üzerine Felsefe...

Bir kaç gece bekledim belki gelirsin diye..
Hatta bir kaç defa telefonlada aradım seni..
Hem cepden hemde ev telefonudan..
En azında cep telefonuna düşmüştür,
kimin seni aradığı,
En azında bir mesajda olsa,
gönderir diye bekledim,
nafile çıktı beklentilerim,
Hatta bir defasında cebim çaldı..
Senin adın ekranda belirince,
Bir anda dünyalar benim oldu..
Sohbetini duydum dostlarınla..
Sanki bir Kafeteryadaydın…
Cevap veren olmadı,
Alo Alo diye haykırmalarıma...
Anladığım kadarı ile bir şekilde,
Cebin kendi kendine karar vermiş..
Kendini Mobil yapmış beni aramış.

Sence anlar mı,
bir Cep telefonu
Aşktan sevgiden,
varmı öyle bir duygusu..
Bu teknik ses iletişim kutusunun..
…
Neyse...
Her neyse,
her nedense.
seni beklediğimi umutma..
beni unutsan dahi..
Beklediğimi,
Seni beklediğimi unutma..
Bir mrb (merhaba) yı da mi çok gördün,
yoksa o kadar anlamsızmıydım sence..

Bencede, sence olamaz..
Anlamsız yazışmalarda göz yaşı olamaz..
Anlamsız karşılaşmalarda da öyle..
Yoksa Göz barajının seddini yıkmak bana mı düştü.

Hayır sanmıyorum..
Sen ne istediğini biliyorsun..
sakın yanlış anlama,
Netten tanıştık diye,
söylemiştin,
soranlara söyleyemezdin,
netten tanıştığımızı,
kimbilir ne düşünürlerdi sonra...

Yabana atma sana sunulan ilgiyi ve sevgiyi.
İnanamıyorum deyip kendini..
Kendi gönlünden uzaklaştırma..
Aşkıda sevgiyide,
kendine sor sevdanı ve özlemlerini..
Başkası ne anlar,
kalbindeki özlemini ve duygularını..

Ne demiş şair, şiirinin birinde..
Geleceksen bir gün,düşüp ardıma...
Ele değil, yüreğine sor beni...

En iyi cevabı o verir sana..
Senin yüreğin,
yalan söylemez sana.. demek istemiş şair....

Uzak doğunun filozofunu tanırsın,
tanımayan yoktur onu,
... derki diye başlar hep sözleri hani..
Bir ders verir, yaşamdan...
hayranlığını gizleyemezsin...

Şöyle der:
Bırak gitsin istediği yere,
Sevgilinin yoluna çekme sedleri,
sana eş ve sevgili olacak ise eğer,
Geri gelirse o senin Sevgilindir..
Yok hayır gelmezse bir daha geri..
O hic bir zaman ne eşin nede sevgilin olmamıştı..
Bırak gitsin gönlünce yaşamak istediği yere...
Yaşasın arzuladığı Aşkı da sevgiyide…

İşte böyle, bazan büyük sözü dinlerim..
Eh gerçi elliyi devireli bir üç yıl oluyor...
Ama henüz gönlüm daha bekire…
Hatta ve hatta yirmi yıl gibi, geride kalmış,
uzun bir evlilik yaşamış olmama rağmen…

Büyük sözü dinlerim dedimse:

Büyük dedimse,
bir hayli olmalı yaşı..
Ne kadarmı..
Mesela,
bir kaç bin yılı geride bırakmış olmalı..
Yılar geçtikçe kendimi daha iyi tanıdığım gibi..

Demlenmiş olmalı büyüklerin sözleri…
Hani tarihin onlarca asrından,
süzülerek gelen Berrak suyun,
Abu hayata dönüşmüş olması gibi...
.....
Evettttt
bir hayli da geç olmuş saat gecenin bir buçuğu..
ama bayılıyorum şu Felsefi havaya...
Düşünebilmek güzel, tek başına da olsa insan...
Düşündürmeye vesile olabilmek güzel....
Verhasıl yaşarken düşünebilmek güzel...
Siz siz olun hem düşünün hemde düşündürün....
Yaşam nedir ki düşünebildiklerimiz degil mi.

05.10.2005
Wermelskirchen/Almanya