Kendimizi bitirdik mi ki, bir de... Haşa! !

Akın Akça
1865

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Kendimizi bitirdik mi ki, bir de... Haşa! !

Emin ÇÖLAŞAN: Harç bitti, yapı paydos. 02-08-2007

Ben Ankara’da yaşıyorum. Barajlardaki suyun ancak yüzde 5’i kalmıştı. Su kesintisine gidilmiyor, hiçbir önlem alınmıyordu. Niçin? ..
Çünkü 22 Temmuz’da seçim vardı. Seçimden önce su kesintisine gitmek AKP’li Büyükşehir Belediyesi açısından 'oy kaybı' demekti! (devamı için başlığa tıklayınız.)
DÜNYADA küresel ısınma diye bir olay olduğu, kuraklık yaşanacağı, sıcaklığın artacağı yıllardır biliniyor. Bu konuda bütün dünya alarma geçti, binlerce bilimsel yayın yapıldı.

Türkiye de bu iklim değişikliğinden payına düşeni fazlasıyla aldı ve alacak. Fakat gelin görün ki, biz yine yumurta kapıya dayansın diye bekledik.

Özellikle İstanbul ve Ankara barajlarında su kalmamıştı. Su giderek azalıyor ve hiçbir önlem alınmıyordu. Bu iki kentte milyonlarca insanın susuz kalacağını bilmeyen yoktu.

Ben Ankara’da yaşıyorum. Barajlardaki suyun ancak yüzde 5’i kalmıştı. Su kesintisine gidilmiyor, hiçbir önlem alınmıyordu. Niçin? ..

Çünkü 22 Temmuz’da seçim vardı. Seçimden önce su kesintisine gitmek AKP’li Büyükşehir Belediyesi açısından 'oy kaybı' demekti!

Seçim bitti, haftasına kesinti başladı. Ciddiyetsizliğin ve sorumsuzluğun ancak bu kadarı olabilirdi.

Şimdi Ankara’da su 48 saat akacak, 48 saat akmayacak. Ahali bidonlara hücum etti. Bidon, kova, leğen satışları patladı. Bazılarına göre kesintinin de yararı olmayacak, çünkü doldurulan bidonlar su gelince dökülüp yeniden doldurulacak ve su boşa gidecek.
* * *

Çok merak ediyorum, dünyanın acaba hangi başkentinde sular kesiliyor? Belki Afrika’da birkaç azgelişmiş ülkede olabilir! Çölün göbeğindeki Suudi Arabistan, Bahreyn, Yemen gibi ülkelerde bile böyle bir olay yok.

Birkaç gün önce Yalçın Bayer’in köşesinde Dr. Cafer Tokses isimli bir okuyucunun mektubu vardı. Aynen şöyle diyordu:

'Ankara’ya kar yağmadı, Ankara susuz kaldı. Suudi Arabistan’a da hiç kar yağmıyor ama susuz kalmıyor. Afrika ülkeleri hariç su kesen başkent yok.

Ankara’da 13 yıldır AKP’li belediye var. Son seçimde Ankaralı, AKP’ye yüzde 52 oy verdi. Demek ki halk memnun!

Su kesildikçe AKP’nin oyu artacak demektir! '

Kara mizahın en güzel örneğini bir okuyucu vermiş.

Dün Suudi Arabistan’daki bir dostumu arayıp orada su kesintisi olup olmadığını sordum. Yok! Bağdat’a sordum. Kan gövdeyi götürüyor ama bombalama olup da borular patlamadığı sürece orada bile yokmuş.

Oysa toplam 20 milyon insanın yaşadığı Ankara ve İstanbul çöktü. Yıllardır hiçbir önlem alınmadı. Kaynaklar altgeçit-üstgeçitlere, hediye paketlerine yatırıldı, binlerce savurganlık ve gereksiz harcama yapıldı, paralar toprağa gömüldü ama su konusunda hiçbir şey yapılmadı...

Taaa ki felaket kapımıza dayanana kadar.

* * *

Dünkü Hürriyet’in manşetinde okudunuz. Yuvacık Barajı’nı işleten İngiliz Thames Water şirketinin Türkiye Temsilcisi Evren Köprülü acı gerçeği açıkladı:

'Ankara’da 2000 yılında Büyükşehir Belediyesi’ne sunduğumuz teklifte suyun beş yıl içerisinde biteceğini grafiklerle beyan ettik. Ancak dikkate alınmadı.'

Efendim şimdi Ankara’ya Kızılırmak’tan su getirilecekmiş, borular döşeniyormuş. Bu da en az altı ay zaman alacakmış, bu yüzden okullar geç açılmalıymış, hastanelere tankerle su taşınacak, taşıma suyla değirmen döndürülecekmiş! Suyu tankerle getirilen hastaneleri ve hastaları düşünün!

Kızılırmak çamur renginde akar. Suyu pistir, mikropludur, zehirlidir ve ayrıca ekonomik değildir. Bunu bütün bilimsel kuruluşlar ve meslek odaları açıkladı. Geçtiği bütün yörelerin lağımları, pislikleri, sanayi atıkları Kızılırmak’a boşalır. Ankara’da yaşayan milyonlarca insanı bu suya mahkûm edecekler.

Bu gerçekler DSİ raporlarında da aynen yer alıyor.

Bugünden başlayarak Ankara’da salgın hastalık endişesini tıp doktorları dile getiriyor. Ne yapılacağını, örneğin restoranlarda bulaşıkların nasıl yıkanacağını, okulların ne zaman açılacağını bile kimse bilmiyor.

Bilinen tek şey bidon, leğen, kova satışları ile su deposu sektörü patladı!

* * *

Seçim öncesinde Ankara’da yaşayan yüz binlerce aileye AKP’li Büyükşehir Belediyesi tarafından beleş gıda paketleri dağıtıldı. Böylece oy patlaması yaşadılar.

Gerçi seçim bitti ama şimdi ben onların yerinde olsam, başkentte her evin kapısına bundan sonra her sabah bir bidon su bırakırım!

Bu ciddiyetsizlik, rezalet ve sorumsuzluk tablosunda çok makbule geçer, belki de gelecek seçimde oy açısından yararı olur!
-

HİKMET ÇETİNKAYA: Atatürk'e Olan Öfke... 02-08-2007

Televizyon ekranlarındaki tartışma programlarını izliyor musunuz? Hedefte CHP var...

Sağcısı solcusu; döneği dönmeyeni; tarikatçısı, dincisi ve Kürtçüsü dört koldan CHP'ye saldırıyor...(devamı için başlığa tıklayınız.)
CHP'nin yanlışlıklarını; üst yönetimin yıprandığını; eş-dost ilişkilerini, ekonomik, sosyal programını anlattım...
Holding medyasıyla dinci medya her akşam tarikatçıları, dönekleri, ABD 'nin Büyük Ortadoğu Projesi'ne alkış tutanları, AB yalakalarını, Soros çocuklarını ekranlarda baş tacı ediyor...
Konuşmaları izliyorum ister istemez...
Demokrasi, özgürlük, hukuk devleti, sivil anayasa gündeme getirilip tartışma noktalanıyor:
'Kemalist ideoloji çökmüştür...'
Önceden yazılan bir senaryonun artık çekimi başladı...
Rejisör Washington 'da; oyuncuları, asistanları ise çok yakınımızda...
Irak'ın işgali, Filistin dramı...
İran ve Suriye...
Özdemir İnce Hürriyet'te, Habertürk'teki Özlem Gürses - Onur Öymen konuşmasını yazdı...
Özlem Hanım, Öymen'e soruyor:
'CHP seçimlerde neden başarısız oldu? '
Öymen yanıt veriyor:
'İktidar partisi din faktörünü çok istismar etti. Aşırı ölçüde dini siyasete alet etti.'
Özlem Hanım, Öymen'in yanıtına bakın ne diyor:
'Siz de seçimlerde laikliği kullandınız...'
Televizyoncu Özlem Hanım, laiklik kavramının ne olduğundan habersiz. Özlem Hanım, anayasanın ikinci maddesini yaşamı boyunca anlamamış.
Laiklik ilkesinin gereği olarak, kutsal din duygularının devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılmayacağının farkında bile değil...
Özlem Hanım, Ali Bey, Mehmet Bey...
Bunlar medyada pıtrak gibi çoğalmıyorlar mı?
****
Mustafa Kemal Atatürk'e, laik demokratik Cumhuriyete olan öfke ve kin, 22 Temmuz 'dan sonra doruk noktasına ulaştı...
Dedim ya, hedef CHP...
Daha dün Devlet Bahçeli 'ye, MHP'ye 'faşistler ve katiller' diye saldıranlar, bugün televizyonlarda 'MHP CHP'den daha demokrat, Bahçeli ülkücüleri sokağa çıkarmadı' diye övgüler düzmeye başladılar...
Dinciler, Soros çocukları, tarikatçılar, Kürtçüler bayram ediyor:
'Bravo Bahçeli'ye, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Meclis Genel Kurulu'na katılacak.'
Bizim neoliberaller 'sol kimlik' kullanırlar... Kürtçülerle tarikatçılar çıkar ilişkisi kurarlar...
Avrupa Birliği Komisyonu'nun Dış İlişkilerden Sorumlu eski üyesi üç yıldır Oxford Üniversitesi Rektörü olan Chris Patten 'le sık sık görüşen 'bizimkiler' tıpkı onun gibi düşünürler:
'Atatürk, Türkiye'de derin devletin kurucusudur. CHP de hem askerin hem derin devletin siyasi uzantısıdır.'
'Bizimkiler' kendilerini solcu sanır, dinci gazetelerin yöneticileriyle kucaklaşır...
Ben onlara zaman zaman sorarım:
'İşçi sınıfı olmadan, emekçiler örgütlenmeden, Türkiye'de emek-sermaye çelişkisini görmeden solculuk olur mu? '
AKP'nin ibrikçileri hemen karşı koyarlar:
'CHP solcu değil, faşist bir parti...'
Ben de yanıt veririm:
'Emek var, ÖDP var, TKP var, İP var! '
Yanıt:
'İşçi Partisi daha faşist! '
Ben de diretirim:
' Emek, ÖDP ve TKP? '
'Onlar gelişmedi, fraksiyon çatışması sürüyor.'
***
Birkaç gün önce dinci kanalda neoliberal birisini izliyordum...
' Oburgiller ailesi ' nden olan ' bay medya ' AKP'yi öve öve bitiremiyordu...
Sapla samanı birbirine karıştıran ' bay medya ' laikliğin gericilik olduğunu bile savundu...
Laiklik ve İslamcılık karşı karşıya getirilir mi?
Türkiye'de ne yazık ki getiriliyor! ..
Acı ama gerçek bu! ..
-

Bekir COŞKUN: Atatürkçüleri vurmalı... 02-08-2007

BUGÜNLERDE 'Atatürkçülük', 'Cumhuriyet', 'laiklik' gibi laflar etmek iyi değil.

Diyelim ki ben 'laiklik' diyeceğim zaman, dört bir yana bakarım, etraf uygun mu? ..(devamı için başlığa tıklayınız.)

Uygunsa 'Laiklik meselesine gelince...' diye başlarım. Uygun değilse, iki avucumu dizlerimin arasına sıkıştırıp, boynumu yana yatırarak sessizce otururum.

Kimi zaman kendimi tutamayıp da 'Laiklik...' demek üzere ağzım açılmış, bir de 'La...' hecesi çıkmışsa, ikinci heceden itibaren anında toparlarım:

'Laaa...havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim...'

Etrafıma bakarım, nasıl oldu?

Böylece durumum düzelmiş olur.

*

'Atatürkçülük' keza ağza alınmamalı.

O gece televizyonu açtığımda Cengiz Çandar ile Nazlı Ilıcak, bir adamı azarlıyorlardı CNN Türk’te...

Ben adamın, programa gelirken içinde Nazlı Ilıcak olduğu halde Cengiz Çandar’ın arabasına çarptığını, Cengiz’in ondan bir tampon ile arka kapının parasını istediğini sandım.

İkisi birden azarlayıp durdular adamı.

O bey de sanki bana 'Tampon parasını versem olmaz mı? ' der gibi geldi. Sonra suspus kesildi, ağzını açacak oldu azarlandı, yeniden sustu.

Öbür ikisi uzun uzun söylendiler.

O kadar çok aşağılarcasına azarladılar ki, dikkat kesilip anladım; o bey Ankara’daki stüdyodan bağlanmış Atatürkçü Düşünce Derneği Başkan Yardımcısı.

Azarlanma nedeni Atatürkçülükleri...

Zaten sonunda Cengiz Çandar, 'Kapatın şunu, gecenin bu saatinde bununla mı uğraşacağız' gibi laflar etti.

ADD yöneticisi ağzını açamadan gitti.

*

Bugünlerde Atatürkçülere, laik cumhuriyetten söz edenlere iyi gözle bakılmıyor.

AKP’nin seçim zaferi, bir linç başlattı.

İslam áleminin son beş asırda kazandığı tek şanlı zaferle bu ülkeyi kuran, tüm dünyanın hayran olduğu... Bu ulusa bağımsızlık, çağdaşlık ve uygarlık ufuklarını açan o büyük insanın adını anmak ve onun düşüncelerini savunmak suç oluverdi bir anda...

Doğrusunu isterseniz böyle günlerin gelebileceği hiç aklıma gelmemişti.

Atatürkçülük suç, öyle mi? ..

Bu topraklarda yaşayanların Mustafa Kemal’e duyguları böyle mi olacaktı? ..

Böyle midir vefa? ..

Böyle midir insan? ..

http://www.chp.org.tr/ sitesinden alıntı yazılardır.

Akın Akça
Kayıt Tarihi : 6.8.2007 03:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Akın Akça
    Akın Akça

    bende öyle demek isterdim bende. samimiyetin için çok sağol

    Cevap Yaz
  • Oya Özpoyraz
    Oya Özpoyraz

    İnsanın içinden 'harika paylaşımların ' demek geliyor ama değil , yinede teşekkürler...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Akın Akça